TUNA'M
Ey benim güzel tunam
Ey benim yeşil tunam Sen bir nehir değilsin Sen bir Irmak değilsin Kalbimizde Çağlayan Bir koca tarihsin. Türksüz Tuna öksüz Tunasız Türk yaslıdır Sensiz biz yetim kaldık Kılıçlarımız paslıdır. Binlerce yıl evvel bu su Süzülerek akıyordu Kenarlarında betsiz Medeniyetsiz insanlar Bezgin bezgin geziniyordu. Tuna boylarında sürünüyordu. Semasında güneş yoktu Kucaklamıştı harabet İki tarafına yayılan Mahlukları çok dehşet Bu topraklarda yaşanılan Her gün başka bir vahşet. Yıldızları sönmüştü Kuşlar ise namesiz Çiçekleri solgundu Nehir ise durgundu Bu durgun hava içinde Bu donmuş hayat içinde Tuna hırslanıyordu. Hırsından Toprakların Bağrını tırmalıyordu. Önüne gelen dağları yarıyor Kayaları eritip dağtıyordu. İnsanları sürükleyip boğuyordu. Bir gün ansızın yeşil Tunanın, Bitmeyen geceleri sabaha erdi. Topraklarında bir sarsıntı başladı, Havada bir toz ve duman bulutu, Yaklaşan bu bulutun içinden, Dağ gibi bir ordu belirdi. At’ların üzerinde Kahramanlar, Yüzlerinde Nur ve hareket taşıyordu. Gözleri ışık ve enerji doluydu, İsimleri mertlik ve sertlik taşıyan, Ahenkli tok bir heceden ibaretti.Türk!... Türk!...Suları kuruyan yurtlarından, Başka diyarlara akıyordu. Bu akışla güneşide birlikte, Arkalarından sürüklüyordu. İşte Tuna’ya o gün güneş doğdu. Kızgın Tuna o gün uslandı. Hırçın Tuna o gün kendini buldu. Toprak alt üst edildi, Ovalar yeşerdi, Sulara dizgin vuruldu. Her tarafta abideler, Saraylar yükseldi. Tunada düğün başladı. Bozulan cahil yerliler, Bu medeni insanlara, Bu yiğit adamlara, Saldırmaya yeltendi. Fakat doğuştan uşak olanlar, Kurda ne yapabilirlerdi? Cüceler Kahramanları, Ne zaman yere serebilmişlerdi. Medeniyeti adalet, Ve biatı yenmek olan Türk. Önüne çıkan melez sürülerini değil, Dağları ovaları nehirleri aşıp gelmişti, Kıtaları fetetmişti. Hepsinin başına, Adaletten halkaları, Medeniyetten dizginleri, Kuvvetten bir yular taktı kafalarına. Asırlarca medeniyetin, Koruyucusu ve yayıcısı, Olarak döğüştü durmadan. Dinlenmeden usanmadan. Savaşın ardı gelmiyordu, Fakat Türkün aradığıda buydu. Savaştılar savaştılar hep savaştılar. Her savaşta muzaffer, Her yerde hakim oldular Kızıl kanlarıyla, Tunanın ufuklarına renk, Seslerine ahenk verdiler. Böylece Tuna şenlendi. Hayat ve haraketle doldu. Eskiden Tuna ölüydü, Onlara kavuşunca dirildi. Bir çok cenklerimiz, Tuna boylarında oldu. Türk akıncıları Tunaya karşı aktılar. Tuna onun için gözümüzde, Tuna onun için gönlümüzde. O eski Çağlarda Tunanın, Düğününü yapiyorduk. Tuna gelindi, biz ise damat. Ve biz Tuna ile evlenmiştik. Neşeyle, Zaferle dolu seneler. O up uzun yüz yıllar, ne çabuk gelip geçti. Tunamı kollarımdan kim kopardı, Tunasız Türk şimdi ne yapardı. Oyyy Tunam! Can Tunam Asırlarca koynumda sarmaladığım, Koklayıp doyamadım nazlı sevgilim. Sen bugün çağlamıyor, hıçkırıyorsun. Sen bir nehir değil, içimi yakıyorsun. Bana bir yudum su vermezmisin Tunam? Ali Dere (Derebey) Wuppertal, 03.05.2003 |
hersey gönlünüzce olsun.......
Saygi ve Selamlarimla
Metehan