Erimiş Mum
Dün gece geldiğinde,
Karanlık odamda, Kimsesiz masasında oturuyordum. Kapı çarparak açıldı, Fırtına gibi geldi, Dağıttı masadaki hüzünleri, Mum yaktı ortasında. Mum ateşinden duman oldu, Ten gözeneğinden içime sızdı. Sardı beni içimden. Kokusu o kadar güzel, O an nefesimi tuttum, İçimi uzun sarsın istedim. Damarlarıma kanla, Tüm benimliğime aktı. Duygu depremi yaşadım, Kırıldı yalnızlığın duvarı. Kendimi yepyeni mekanda, Güzelliklerle buldum. Etrafımı güller sarmıştı, Ötüyordu bülbüler. Kollarımı sardım, İçimdekiyle dans ettim. O kadar huzurluydum, Bitmesin devam etsin istedim. Çok uzun sürmedi!! Bu güzellikler arasında, Tuhaf bir ses duydum. Telefonum çalıyor demek. Uyandım gözümü açtım yalnızlığa Sabah olmuş güneş doğmuş, Oysa bitti gitti bütün güzelliğiyle Hayalmiş gerçek değilmiş meğer, Güzel bir rüyaymış işte. Masadaki erimiş muma bakıyorum, Haksızlığa uğradığımı düşünüyorum. Şimdi yaşadıklarım hayal ya..!!! Yine o hayal geri gelir mi acaba? Tekrar gelirse de eğer, Sonsuza dek...sarılarak, Kollarımın mahpusu olacak... |