Gel Ey Sevgili...
Sevgilim,
Seni çok özlediğimi bilmeni isityorum, Sensizlikle kıvranan bedenimi ve Yine şafağa açtığım geceden kalma, Yaşlı ve buruşmuş gözlerimi açtım , SEVGİLİM... Sonra bir karar verdim; Sana gelecektim, Olmadığını bildiğim o lanet yere Usulca giydim ayakkabılarımı Çıktım yola sana gelen yola, Yollar ne çok değişmiş Sevgilim! Ne anılar yaşamışız , ne çok geçmişler, Araba ilerlerken yanaklarımdan, Akan tuzlu sularda dudaklarıma doğru, Dudaklarıma doğru yol alıyor. Ne kadar acımasız olmuş yollar, Ne denli acımasız olmuş İZMİR... Ne ayrılıklar barındırmış , Ne aşkları ayırmış, Ne ayrılıkları seyretmiş İzmir! Ve ben ne çok özlemişim seni Sevgilim Ne çok özlemişim geçmişi, Vazgeçtim sandığım bereketli topraklardan Vazgeçememişim ... Sonra seninle ilk buluştuğumuz yere geldim İlk gün ki gibi seni bekledim, O küçük kırık bankta. Gözlerim seni arıyor Kalbim seni arıyor SEVGİLİM... Ne insafsız olmuşssun sen ey Sevgili Ne vefasız , ne unutkan ? Her perşembe buluştuğumuz yere nasıl Nasıl olurda glmezsin, Ne çabuk unuttun beni? Biz senle ayrılamayan anne-çocuk, Biz senle ayrılamayan gece-gündüz , Biz senle ayrılamayan akrep-yelkovan, Ve biz senle ayrılamayan iki Aşık... Biz bitmişiz Ey Sevgili! Sen gittikten sonra çok huysuzlaştım Çocuk oldum , Hayatı unuttum ve ve, Sen gelmedin Ey Sevgili... Gel bu buruşuk kalpleri tamir edelim, Gel Ey Sevgili Tekrar birleştirelim oluru, Oluru olmayan Herkesin imkansız ilan ettiği, İMKANSIZ AŞKI... |
Tebrikler...