bu adam"İslamiyet ölçüsü bir ampule bir mühür Kaldırıma döşeli boydan boya taşım ben Tüm ayaklar çiğnese eğilmeyen başım ben Nemrutlara bu adam asice küheylandır Yetim sofralarına gönüllü bir ceylandır Bakmayın güldüğüne gördüğünüz bu adam Cinnetle cenk etmekte aklı yarım, deli tam Kundağının kumaşı doğduğunda hüzündü Bahtının boyasıydı kapkaranlık bir gündü Ağlıyordu; gülmeyi hayat sayana inat Fikirsizler yurdunda düşünmek büyük sanat Kem gözlere gelip de sakın değmesin nazar En az mutlu, huzurlu; tavada balık kadar Gölgesinin peşinden yorulmuştur koşmaktan Güneş battı vakitsiz gitti gölgesi çoktan Ne bahtiyar kuldur o hep güneşe yürüyen Ardı sıra takıp da gölgesini sürüyen Dünya sırtında semer günah ondan ağır yük Her günahın zerresi bütününden çok büyük Durup biraz düşünmek neden, niçin ve nasıl Nefsine baş kaldırıp O’na eğilmek asıl Bu hengame bu telaş sonu yok biraz durun Takvimleri yırtıp da saatleri durdurun ayhan çoban 10.08.2012 |
varsa böyle diyen şerefsizdir.