sus dedi hayat çıplak geldim
hem elvada hem merhaba
tanesi ayrı ayrı renk kimsesiz kimseler kendinden ırak yaralı yorgun zamana kendine dargın elinden dilinden kaderinden ölümünden devrinden hatırlayan varmı kendi ilinden sus dedi hayat çıplak geldim çıplak giderim sessizliğimde tutmasın yasımı anlatmasın hikayemi kurdun kuşun karıncanın hikayesi benden büyük olsun sessizliğinde zerrenin gürültüsü yormadan beni düş olup sende erimeden ten gel deme duyarlar belki bak bana duygulu senden saklı ben anlarım seni vazoya ektiğin çiçegin taprağı ben olurum sen çiceği sularken elin dokunur sevgiyle toprağıma ve söylersen birkaç kelime vazondaki çiçege ben onlada avunur sesini nefesini ve sevgini görmekten yaşarım orda sen benden habersizce ben senden haberli |