::: EY İNSAN :::
Kaybeden mi insan
Kazanan mı insan Gittikçe zaman Şahlanan Aklınca baki kalan Ey zavallı Ademoğlu, Havva kızı Kendini bilmekten aciz İnsan Kim verdi ki garanti sana Zannediyorsun ebedi kalıcan Ölüme çare mi buldun be ahmak İlla elden ayaktan mı kesilicen İlla doktordan mı duyacan “ Her nefis ölümü tadacaktır.” Demiyor mu Rabb’im, Rabb’in, Rabb’imiz Yüce Kitabı Kur’an-ı Azizi Müşan İlla duyman gerekse aciz faniden Dur ben söyliyeyim Vallahi, Billahi, Tallahi Ölümü tadıcam, tadıcan, tadıcaz Ey fani Git mezara Bak merhumelere Merhumlara Et, kemik, deri … Evet evet İşte hala tazece duranlar var orada Hadi sana fırsat Ayağa kaldırsana Neyini kaybetti ki Artık kan dolaşamıyor vucudunda Kalbi mi durdu Pil takıp çalıştırsana Baştan yarat demiyorum Varolanı bana geri kazandırsana Aklını başına al Artık hayatı kavra Anan sana hamileydi Dünyaya doğurdu Dünya da sana hamile Er geç doğacaksın Bu yol çok mu yorucu Şer yokuş yukarı Hayır yokuş aşağı Yokuş yukarı çıkma kardeşim Düşük doğar Yüz bulamazsın Huzuru mahşerde Bak Yokuş aşağı inmek kolayken Ne işin var orada Issız tepede Oraya kale yapılmaz ki Taş nerde Tuğla nerde Kolayı varken Bu zorluk niye Kaçabilirsen kaç Allah’ın mülkünden nereye çıkıcan? Doğu, Batı, Kuzey, Güney Her yer, Her şey… “O” değil mi Yoktan var eden Yaratılmış ney varsa Gözünün, gönlünün Aldığı, almadığı Mutlak yaratan O güneş ki Ay bastırır Dünyaya ışık Kimine sıhhat Aşırıya gidene hastalık verir Salataya, üzüme, bibere gidip Yeşertirken Kiraza, domatese, nara gider Kızartır Kimini acı yaparken Kimini ballandırır Söyle kardeş, Burada güneş mi Meyve mi akıllıdır? O ayki Güneşi bastırır Gece yolu aydınlatır Yokla kalmışa yön verir Kameri Şakka’nın Birinci derece şahididir. O su ki Ateşi söndürür Bedene can verir Şeftaliyi tatlı Biberi acı ediverir Temizliğin olmazsa olmazı Abdestin çıkmazı Azizliğin saflığı Yemeğin harcı Tarlanın, bağın Kışın, yazın Beklenen yağmuru, Yağan karı Söyle kardeş, Burada su mu Sebze mi akıllıdır? O tuz, o şeker ki Varlığı yapıtaşı Ayrılığı zehirdir O dünya, o evren ki Dengesi bir Aklı dengesiz Yörüngesi bir Kendince padişah Kendince yörüngesiz Söyle kardeş, Aya dünyayı takip ettiren Gezegenlere yörüngesini belirleyen Kendi zevki midir ? O ilmi kendinde gizli alemler ki Biz sadece bir yüzündeyiz Tüm bunları Ve tüm yaratılmışları yaratan Bir tek Rabb ki Doğrulmamış, doğmamış ve doğurmamış Vaadinden dönmeyen Bir, tek Hakk gerçek Kul ki Düşmezse bilmez Kalkarsa görmez “O” kuluna şah damarından daha yakınken Kul kim ki Kendini beğenmiş Haddini bilmez Ey nefis Ey nefis Sen ne kafir, vicdansız Neymişsin nefis Sen olmazsan şeytan Şentan olmazsa sen Hiç Sesleneceği tek yol Gözetebileceği tek açık Nefis, nefis, nefis Zannetmeki Ey kul Nefis çok leziz Nefse değil Nefsini de Seni de Yaratana kul ol İmamım kayığından sonra Mahşerde dahi tanımaz seni Ne İblis, Ne Nefis… |