yanılsamalar
hiç alışamadığım
sokakları vardı gözlerinin kimselerin dolaşmadığı... ıssız... bir yeni yetme kırılganlığı bu gıcırdayan kağnılar, kısık gözlerin narin ve zarif alabildiğine şeffaf sislerin yol kestiği vadilerde seni düşünürüm, soğuktur bakışın doyasıya üşürüm bir yayla yalnızlığı ağaçsız, engin çayırlarda hep genişlediğim, ve hiç yetemediğim yalancı çobanlar gibi yalnız ve küskün, geçer kapısından duramam, üzülürüm içimde bir heyecan ya kımıldarsa perdem! engel olamam, korkar görünürüm! geriye dönüşsüz bir sen kaldı benden geriye hiç istemediğim kadar üzgünüm yüzümü taşlara sürüp siliyorum içimdeki şu ateş gitsin ve yanmasın kimseler güneşin bağlandığı iskelelere yanaşıp inmek istiyorum kendimden... yaşlı ve yaralı bir kurt gibi tipi ve fırtınaların altında bir başıma ve dik yürüyebilsem keşke zamanı gelince güçlü akıntılara kapılıp çapasını bıraksam, kaybolsam dalgalarda ve aslında üzgün de değilim mutlu sonlar yakışmaz dipsiz kuyulara ben yakışırım... sonsuzluğun cenderesinde bir ömür buruk, aradığım son buydu üzgün değilim nihayet kavuştuk. 07.08.2012 |
Güzel bir şiir okudum gönül sayfanızdan harika dizeler,yürek coşmuş kalem yazmış,duygular sel olup kaleme mürekkep olmuş,Tüm evrendeki güzel duyguları sayfanıza,tüm güzellikleri size,saygı ve selamlarımıda sayfanıza gelen değerli üstadlara ve size tevcii ediyorum.kaleminiz daim olsun,sağlıcakla kalınız.
saygı ve selamlar
Bilal YILMAZ