intihal
’’
Çocukluğun soğuk geceleri, Aşk gibi aydınlık ölüm gibi karanlık sessiz ev.. Tavan arası, Babamın bavulu, Kar, Kara kitap! Yaşamın anlamı bir adam yaratmak. Yazmak ya da yaşamak.. Kuşlar da gitti.. Kime anlatsam kederimi. Yaşarken ve ölürken çiçek açmış genç kızların gölgesinde Mavi kanatlarınla yalnız benim olsaydın. Her gece Bodrum.. Mutluluğun kıyısında meyhane.. akşam toplantıları.. bir akşam alacası başkaldıran insan mahpus! Uyan Türkiye! Cesur yeni dünya beyaz zambaklar ülkesinde. Tehlikeli oyunlar, Gösteri peygamberi Leuko ile söyleşiler.. Aşk! İki dirhem bir çekirdek kamelyasız kadınlar. tepelerdeki şeytan korkuyu beklerken, cevdet bey ve oğulları suskunlar. yüreğimin sesini dinle: ’’beş parasızdım ve kadın çok güzeldi.’’ Yaşamın ucuna yolculuk, yazı odasında yolculuklar.. yakalanan zaman, yeni hayat! ’’yüreğinin götürdüğü yere git.’’ işte böyle dedi zerdüşt Nietzsche ağladığında. ’’ |