KAR
Doğa beyazlara bürünüyor
Son günleri henüz Ekim’in Bir yanda yarı sararmış kavak yaprakları Ve bir yanda tane tane düşen Pamuk misali kar taneleri Bir yanda sarı yapraklar Bir yanda yeşil yapraklar Ve bir yanda bembeyaz kar Doğa henüz yeşil elbisesini çıkarmadan Sarı elbisesini giymeye tereddüt ederken, Ansızın kendisini beyazlar giymiş olarak buluyor Çocuklar şaşkın, habersiz gelen bu yeni misafirden Fakat beyazdan daha beyaz kar taneleri avuçlarına düştüğünde Büyüleyici beyazlık başlarını döndürmeye başladı Soğuk kar taneleri tenlerine değerken Sevinç çığlıkları etrafı sarıverdi birden Doğa beyaza bürünüyor Yere düşen çürümüş sarı yapraklar Beyazlara bürünüyor Çam ağaçlarının yeşil yapraklarını seçmek zorlaşıyor Onlar da beyaz gelinliklerini giyiyorlar Doğa, şaşkın, durgun, endişeli gözlerle beyaza bürünürken Doğaya farklı bir hava getiren kar, Çocukların çığlığına karışıyor Doğa, kışa merhaba derken Biraz erken mi oldu acaba? Diyerek Sarı-yeşil elbisesine başka bir renk getiren beyaz rengi giymeye mahkum oluyor Biraz tedirgin, bir o kadar da suskun! Kar sessiz sessiz yağıyor Hani yağmurun tıkır tıkır yağışındaki Hani o şırıl şırıl akışındaki O ritimsel yağış var ya İşte o melodik ses yok şimdi Doğa sessiz, kar sessiz, Beyaz bembeyaz bir ölüm gibi Dakikalar dakikaları, Saatler saatleri kovalıyor Tarih 28 Ekim’i gösteriyor Erzurum, 29 Ekim’e hazırlanıyorken, Evlerden sarkan bayraklar beyaza bürünüyor Beklenmedik misafir, çat kapı geliveriyor 29 Ekim’i heyecanla kutlamayı bekleyen çocuklar Gökyüzüne buğulu gözlerle bakarak bu bir şaka mı yoksa? Diyerek sevinç ve hüznü bir arada yaşıyorlar Kışın sert, acı ve soğuk sesi Ürpertirken yumuk elleri Yüzlerine düşen kar taneleri Erzurum’u yine bir uzun kışa mahkum ediyor Anlaşılan çocuklar bayramı yine sokak yerine Kapalı kapılar ardında kutlayacak Yağan kar buz gibi, esen rüzgâr dondurucu Etrafta ölüm sessizliği, bu yılın ilk karı Ölüm gibi bembeyaz kar 28 Ekim 2003 Saat: 15:00 Erzurum Elmas Şahin |