An/fi/bi...
üzgünüm leyla
sığınak bombalandı. pazartesi sol açık perşembeler sağ zaten biliyorsun diğersizleri biraz mı? gibidir kimsesizlik dekor çokluğu olunca haftasonu artist ve zengin hep haftasonu zalim bekçilenir gibi defolu tatil çıplak deniz ve kenarı sanırım kendime eziyet gibi bir melalden el verilmiş gibi mereksız.meleksiz tabidir ki yeniden neşelenen ölmeden her organizma bu düşü ellemekle yeniden yenilenecek ben ve tanrı iki kişilik bir endişeyle sürüklenecek bir yeniden dillenme origamisinden tuhaf defterler denize ataç birileri poseıdon birileri martı birileri gergef dillenmadan tasvirlerlerle yeni yetme annesizlikten kadınlara geçeceklerizm inancına sağdık diğerleri mor kıyılara havarilerine bulamak için orkinoz kafesi kullanacak yasak dünyaya girebilmek içün ilk seferlerini hazırlığı sanaraktan bol poz orfoz acı çekilen iki kıyıdan birine vurmuş kabuğu diğeri nerde diye midyeyle dolmalanan sırasında hüzünden habersiz kalacaklar ama dur ben post modern hayeletlerimin benimle konuşan yanına bir diyeceğim var kendi dilimce uykudan önce artık yalnızlığın bir anlamı yok herkes arafça konuşabiliyor, bu çok ayıp demek mağaracada. oysa yüzgeçlerim doğuştan mavera benim ve parmak aralarım atlantisten gelen karetta kerata... |
neyse konumuz bu değildi ama şiir beni ters düz etti. ne kaçtı senin içine diye düşünmekteyim; charles bukowskı,
chuck palahniuk, jean genet, philippe djan, ıngvar ambjörsen vb... bunlardan biri olabilir mi :)
yine güzeldi..