NERDE DÜŞÜRDÜM BENİ
Bendim
benimdim etle tırnak kadar gözümün karasıyla gönlümün yarası gibi yüzümdüm başımdım ayaklarımdım nasıl oldu yitirdim nerde unuttum nerde düşürdüm beni... Bendim benimdim arsız çocuktum, densiz bunak kırıp geçirdim yakıp yandırdım yalvardım yakardım sızlandım nasıl oldu nasıl yaptım hangi gün hangi ayda ya kitaplar arasında ya bir koltuk bir sokak bir şehir bir ülkede nasıl oldu yitirdim nerde unuttum nerde düşürdüm beni... Bendim benimdim derimin altıydım, avucumun içi yazımdım güzüm kışım köklemim sevdiğimdim özlediğim yanıp yanıp tutuştuğumdum güpe gündüz aradığımdım arandığım gece yarıları sarıldığımdım yalnızlığımdım varlığım yokluğumdum nasıl oldu yitirdim nerde unuttum nerde düşürdüm beni... Bendim benimdim hem benimsediğimdim hem benzediğim en azından bendekiydim nerde unuttum nerde düşürdüm beni... Timur, 14 Mart 2012 Resim: Türkistanlı Türk ressamı Mehmed Siyah Kalem (14-15. yüzyıl, Topkapı Sarayı) / Resmin sol üst yanında Arap alfabesiyle "Kâr-i ustâd Mehmed Siyah Kalem" (Ustâd Mehmed Siyah Kalem"in işi) yazıyor. |