HAC YAPSA DA BİR YEZİTŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Mehdi Aksu
30 Temmuz 2012 Suriye olayları ve Arakan’da yaşanan vahşet Suudi Arabistan Vahhabi rejimi istihbarat servisine bağlı Sefa kanalı, Müslümanları katleden ve bölgede kaos ortamı yaratan Özgür Suriye Ordusu adlı terör örgütünü Ehlibeytin katilleri olan Ümeyye Oğullarının torunları olarak tanıtması bunların ve yandaşlarının kimliklerini ve Suriye’de iş başına geldikleri taktirde ne tür çirkeflikleri yapacaklarını açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Suriye’de her gün günahsız insanları öldüren bu canilerin terör örgütlerinin adları da oldukça dikkat çekici. Peygamber efendimizin evladı ve Ehlibeyt İmamlarının üçüncüsü olan İmam Hüseyin ve ailesinin katledilerek esir alınmaları emrini veren "Yezid İbni Muaviye" ve İmam Hüseyin’in mübarek başını kesen mel’un "Şimr b. Zil Cevşen" isimlerinin bu gruplara verilmesi aslında bir tesadüf değil bir düşüncenin tezahürüdür. Aslında her şey açık net olarak ortada ve bellidir. Eğer Beşşar Esad İsrail’e karşı Lübnan’ın ve Hizbullah’ın yanında olmasaydı, bugün Beşşar’ın düşmesini ısrarla isteyenlerin yanında Beşşar Esad dünyanın en iyi liderlerinden birisi olmuş olurdu. Böyle olmadığı için onlara göre Beşşar zalimdir, canidir. Bir depreme bile hazırlıklı olmayan ülkeler ve toplumların varlığını bilmeyen yoktur. Dört bir yanımızda ve içimizde ateş kıvılcımlarını körükleyenler ve neticesinde gerekirse savaş yoluyla da olsa Beşşar Esad gitmeli ısrarında olanlar var. Suriye olaylarında Irak’ın, İran’ın, Suriye’nin, Rusya’nın Çin’in bazı ülkelerin siyasi tutum ve anlayışına olan bakışları olumsuzdur. Bir Beşşar gitsin, Suriye’de yönetim değişsin derken sınırlarımızda bağımsız bir devletin kurulmasının temellerini yavaş yavaş atanlar ve her geçen gün hedeflerinde ilerleyenler var. Bunları görüp zararın neresinden dönülürse kardır hesabı ile yeniden komşularımız ile olan ilişkilerimiz gözden geçirilmelidir. Suriye’de bu anlattığımız şeyler yaşanıyorken dünyanın gözleri önünde Arakan’da birtakım vahşetler yaşanmaktadır. Bugün eski adıyla Burma yeni adıyla Myanmar’ın Arakan bölgesinde yaşayan Müslümanlar büyük baskı ve şiddet altında hayat mücadelesi veriyor. Sistematik bir soykırıma maruz kalan Arakanlı Müslümanlar gün geçtikçe artan tecavüzler, diri diri yakılmalar, elleri ayakları bağlanarak nehirlere atılmalar, toplu sürgün ve katliamlarla ülkelerini terk etmeye zorlanıyorlar. Arakan’daki kan donduran katliamlar karşısında tüm dünya derin bir sessizliğe gömülmüş durumda. Nerede Suriye’ye yoğunlaşan sözde insan haklarını savunanlar. Siz ey sözde mazlumdan ve insan haklarından yana olanlar, sizlere sormak lazım Suriye’de bu güne kadar Beşşar Esad kendi halkını canlı canlı toplu bir halde yaktı mı, kendi halkının ellerini ayaklarını bağlayarak nehirlere attırdı mı. Elbette ki hayır. Bunlar Arakan da Müslümanlara karşı yapılmaktadır bugün. Son bir ayda Arakanda toplu olarak vahşice öldürülenlerin sayısı binlercedir ve bunların suçu ise Müslüman olmalarıdır. Bu yaşananlara karşı batının, sözde insan hakları havariciliği yapanların ve her fırsatta biz mazlumun yanındayız deyip de zalimlerden yana olanların derin sessizliği ve Suriye konusunda her gün ver yansın edercesine bildiriler ve açıklamalar yapmaları aslında her şeyi ortaya koymaktadır. Bugün Müslümanlara yönelik yapılan bu vahşet, dehşet verici boyutlara ulaştı. Genç kızlar tecavüze uğrarken, camiler ve evler içlerindeki kadın, çocuk ve yaşlılarla ateşe veriliyor. Binlerce Müslüman’ın zorla göç ettirildiği ülkede, küçük çocuklar elleri bağlanıp nehre atılıyor. Arakan’da sadece bir günde bine yakın insan vahşi yöntemlerle katlediliyor. Bu olayların temel nedeni Müslümanların "ben" hastalığına kapılıp "biz" kimliğini yitirmeleri, nefsi çıkarları ön planda tutmaları, ahiret kaygısının zayıflaması, temel merkezli birlik ve beraberliğin olmamasıdır. Bugün sözde İslâm Konferansı, Arap Birliği gibi birlikler sadece kâğıt üzerinde vardır ve her yıl birçok maddi külfetler ile yapılan vahdet konferansları da sadece program anında etkili olur. Ancak programda Müslümanların dirlik ve birliğine dair uzun vadeli somut şeyler yapılmaz ve bu konferanslarında etkisi konferansın yapıldığı salonlarda kalır. Bunların yapılması nihai bir çözüm değildir. Bu konuda hangi mezhepten olursa olsun duyarlı, basiretli, şuurlu, ahiret kaygısı olan bütün ilim adamları, kanaat önderleri, akademisyenler, gazeteciler, sanatkârlar, etkin insanlar bir araya gelerek kâğıt üzerinde kalmayacak somut şeyler yapmalıdırlar. Zira biz Müslümanların tamamı bir ve aynı geminin yolcularıyız. Geminin bir köşesinde felaket meydana gelirse bütün yolcuların duyarlı olması gerekir aksi takdirde gemideki tüm yolcuları felaket beklemektedir…
Etraf üç maymun dolu, umarsızca yatıyor
İnsanlık kökten çürük, karanlık laf atıyor Hem suçlu hem de güçlü; ben hep haklıyım, diyor Güçlü olan Yezitler, din imanı satıyor. Nice Yezitler gördüm, böylesi hiç gelmedi Kul hepten önyargılı; atom bile delmedi Ehl-i Beyt denilince, zat resmen kuduruyor Allah kökten kahretsin; böyle şeytan gelmedi. Ali’ siz bir din ister; Yezitlik var altında Namaz kılar aldatır, pislik var her haltında Hac yapsa da bir Yezit, ancak bir Yezit olur Peygamber düşmanıdır; din kisvesi altında Büyük alerjisi var, İmam Ali’ye karşı İftira atar durur, Arap Alevi’ye karşı Bilmez ve tanımazken, Yezitlik yapar durur Nusayri tam İslam’dır; lanet Yezit’e karşı. "ALEVİLİK NE DEMEKTİR: ALEVİLİK HERHANGİ BİR DİN VEYA MEZHEP DEĞİLDİR; ALLAH EMRİ İLE PEYGAMBER VEKİLİ İLAN EDİLEN VE KUTSAL KABE’DE DOĞMUŞ OLAN ALLAH NURUNDAN YARATILMIŞ İMAM ALİ’YE TARAFTAR OLMAK DEMEKTİR; İMAM ALİ, TIPKI PEYGAMBERİMİZ (SAV) HAZRETİ MUHAMMED GİBİ NAMAZ KILDIĞINA GÖRE, ALEVİLİK MEZHEPLER ÜSTÜ OLUP İSLAMİYET’İN TA KENDİSİDİR; EHL-İ BEYT VE KUR’AN-I KERİM İKİ KUTSAL EMANETTİR, BU İKİ EMANETE SADIK KALMAK VE BU İLAHİ YOLU İZLEMEK HER MÜSLÜMAN İÇİN FARZDIR; KISACASI ALİ’SİZ BİR İSLAMİYET YOKTUR, YOK HÜKMÜNDEDİR..!" |
HZ. ALİ İÇİN NAZİL OLMUŞ BAZI AYETLER
Kaynak:Kur'an-ı Kerim/Bakara Sûresi/Sayfa:7/Cüz:1/39. Ayet: İnkâr edenler ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte bunlar cehennemliktir. Onlar orada ebedî kalacaklardır. ﴾39﴿وَالَّذ۪ينَ كَفَرُوا وَكَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَٓا اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ النَّارِۚ هُمْ ف۪يهَا خَالِدُونَ۟ ﴿٣٩﴾
Kaynak: Kur'an-ı Kerim/En'âm Sûresi/Sayfa:149/Cüz:8/Ayet:156-157: Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa (yahudilere ve hıristiyanlara) indirildi. Biz onların okumalarından habersiz idik" demeyesiniz, yahut, "Eğer bize kitap indirilseydi biz onlardan daha çok doğru yolda olurduk" demeyesiniz, diye bu Kur'an'ı indirdik. İşte size Rabbinizden açıkça bir delil, bir hidayet ve bir rahmet geldi. Artık Allah'ın âyetlerini yalanlayan ve (insanları) onlardan çeviren kimseden daha zalim kimdir!? İnsanları âyetlerimizden alıkoymaya kalkışanları, yapmakta oldukları engellemeden dolayı azabın en kötüsü ile cezalandıracağız. ﴾156-157﴿
اَوْ تَقُولُوا لَوْ اَنَّٓا اُنْزِلَ عَلَيْنَا الْكِتَابُ لَكُنَّٓا اَهْدٰى مِنْهُمْۚ فَقَدْ جَٓاءَكُمْ بَيِّنَةٌ مِنْ رَبِّكُمْ وَهُدًى وَرَحْمَةٌۚ فَمَنْ اَظْلَمُ مِمَّنْ كَذَّبَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِ وَصَدَفَ عَنْهَاۜ سَنَجْزِي الَّذ۪ينَ يَصْدِفُونَ عَنْ اٰيَاتِنَا سُٓوءَ الْعَذَابِ بِمَا كَانُوا يَصْدِفُونَ ﴿١٥٧﴾
Kaynak: Kur’an-ı Kerim/Mâide Sûresi/Sayfa:119/Cüz:6/67. Ayet (Tebliğ Ayeti):
Ey Peygamber! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan onun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan korur. Şüphesiz Allah, kafirler topluluğunu hidayete erdirmeyecektir. ﴾67﴿ يَٓا اَيُّهَا الرَّسُولُ بَلِّـغْ مَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ مِنْ رَبِّكَۜ وَاِنْ لَمْ تَفْعَلْ فَمَا بَلَّغْتَ رِسَالَتَهُۜ وَاللّٰهُ يَعْصِمُكَ مِنَ النَّاسِۜ اِنَّ اللّٰهَ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الْكَافِر۪ينَ ﴿٦٧﴾
Kaynak: Kur’an-ı Kerim/Mâide Sûresi/Sayfa:107/Cüz:6/3. Ayet (İkmal Ayeti):
Ölmüş hayvan, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına boğazlanan, (henüz canı çıkmamış iken) kestikleriniz hariç; boğulmuş, darbe sonucu ölmüş, yüksekten düşerek ölmüş, boynuzlanarak ölmüş ve yırtıcı hayvan tarafından parçalanmış hayvanlar ile dikili taşlar üzerinde boğazlanan hayvanlar, bir de fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı. İşte bütün bunlar fısk (Allah'a itaatten kopmak)tır. Bugün kafirler dininizden (onu yok etmekten) ümitlerini kestiler. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı seçtim. Kim şiddetli açlık durumunda zorda kalır, günaha meyletmeksizin (haram etlerden) yerse şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. ﴾3﴿حُرِّمَتْ عَلَيْكُمُ الْمَيْتَةُ وَالدَّمُ وَلَحْمُ الْخِنْز۪يرِ وَمَٓا اُهِلَّ لِغَيْرِ اللّٰهِ بِه۪ وَالْمُنْخَنِقَةُ وَالْمَوْقُوذَةُ وَالْمُتَرَدِّيَةُ وَالنَّط۪يحَةُ وَمَٓا اَكَلَ السَّبُعُ اِلَّا مَا ذَكَّيْتُمْ وَمَا ذُبِحَ عَلَى النُّصُبِ وَاَنْ تَسْتَقْسِمُوا بِالْاَزْلَامِۜ ذٰلِكُمْ فِسْقٌۜ اَلْيَوْمَ يَـئِسَ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا مِنْ د۪ينِكُمْ فَلَا تَخْشَوْهُمْ وَاخْشَوْنِۜ اَلْيَوْمَ اَكْمَلْتُ لَكُمْ د۪ينَكُمْ وَاَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَت۪ي وَرَض۪يتُ لَكُمُ الْاِسْلَامَ د۪يناًۜ فَمَنِ اضْطُرَّ ف۪ي مَخْمَصَةٍ غَيْرَ مُتَجَانِفٍ لِاِثْمٍۙ فَاِنَّ اللّٰهَ غَفُورٌ رَح۪يمٌ ﴿٣﴾
Kaynak: Kur’an-ı Kerim/Mâide Sûresi/Sayfa:117/Cüz:6/55. Ayet :
Sizin dostunuz ancak Allah'tır, Resûlüdür ve Allah'ın emirlerine boyun eğerek namazı kılan, zekâtı veren mü'minlerdir. ﴾55﴿ نَّمَا وَلِيُّكُمُ اللّٰهُ وَرَسُولُهُ وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا الَّذ۪ينَ يُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكٰوةَ وَهُمْ رَاكِعُونَ ﴿٥٥﴾
KAYNAK: Kur'an-ı Kerim/ A'râf Sûresi /Sayfa:154/Cüz:8/36. Ayet:
Âyetlerimizi yalanlayanlar ve onlara uymayı kibirlerine yediremeyenlere gelince işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır. ﴾36﴿وَالَّذ۪ينَ كَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَا وَاسْتَكْبَرُوا عَنْهَٓا اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ النَّارِۚ هُمْ ف۪يهَا خَالِدُونَ ﴿٣٦﴾
KAYNAK: Kur'an-ı Kerim/ Bakara Sûresi/Sayfa:32/Cüz: 2/207. Ayet:
İnsanlardan öylesi de vardır ki, Allah'ın rızasını kazanmak için kendini feda eder. Allah kullarına çok şefkatlidir. ﴾207﴿وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَشْر۪ي نَفْسَهُ ابْتِغَٓاءَ مَرْضَاتِ اللّٰهِۜ وَاللّٰهُ رَؤُ۫فٌ بِالْعِبَادِ ﴿٢٠٧﴾
Kaynak:Kur'an-ı Kerim/ Yûnus Sûresi/Sayfa:210/Cüz:11/17. Ayet: Artık, Allah'a karşı yalan uydurandan veya O'nun âyetlerini yalanlayandan daha zâlim kimdir? Şüphe yok ki (böyle) suçlular asla kurtuluşa ermezler. ﴾17﴿فَمَنْ اَظْلَمُ مِمَّنِ افْتَرٰى عَلَى اللّٰهِ كَذِباً اَوْ كَذَّبَ بِاٰيَاتِه۪ۜ اِنَّهُ لَا يُفْلِحُ الْمُجْرِمُونَ ﴿١٧﴾
KAYNAK: KUR'AN-I KERİM/Tevbe Sûresi/Sayfa:196/Cüz 10/61. Ayet: Yine onlardan peygamberi inciten ve "O (her söyleneni dinleyen) bir kulaktır" diyen kimseler de vardır. De ki: "O sizin için bir hayır kulağıdır ki Allah'a inanır, mü'minlere inanır (güvenir). İçinizden inanan kimseler için bir rahmettir. Allah'ın Resûlünü incitenler için ise elem dolu bir azap vardır." ﴾61﴿وَمِنْهُمُ الَّذ۪ينَ يُؤْذُونَ النَّبِيَّ وَيَقُولُونَ هُوَ اُذُنٌۜ قُلْ اُذُنُ خَيْرٍ لَكُمْ يُؤْمِنُ بِاللّٰهِ وَيُؤْمِنُ لِلْمُؤْمِن۪ينَ وَرَحْمَةٌ لِلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا مِنْكُمْۜ وَالَّذ۪ينَ يُؤْذُونَ رَسُولَ اللّٰهِ لَهُمْ عَذَابٌ اَل۪يمٌ ﴿٦١﴾
KERBELA'DA, HZ. MUHAMMED'İN (SAV) CİĞERPARELERİNİ KATLEDENLER (PEYGAMBERİMİZİ İNCİTENLER) VE AYETLERİ GÖRMEZDEN GELENLER CEHENNEMLİKTİR)
AYRICA DA DÖRT AYLAR İLE İLGİLİ AYETLER VAR;
KAYNAK: Kur'an-ı Kerim/ Tevbe Sûresi /Sayfa:192/Cüz:10/36 Ayet:
Şüphesiz Allah'ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısında, Allah katında ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. İşte bu Allah'ın dosdoğru kanunudur. Öyleyse o aylarda kendinize zulmetmeyin. Fakat Allah'a ortak koşanlar sizinle nasıl topyekûn savaşıyorlarsa, siz de onlarla topyekûn savaşın. Bilin ki Allah, kendine karşı gelmekten sakınanlarla beraberdir. ﴾36﴿ اِنَّ عِدَّةَ الشُّهُورِ عِنْدَ اللّٰهِ اثْنَا عَشَرَ شَهْراً ف۪ي كِتَابِ اللّٰهِ يَوْمَ خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ مِنْهَٓا اَرْبَعَةٌ حُرُمٌۜ ذٰلِكَ الدّ۪ينُ الْقَيِّمُ فَلَا تَظْلِمُوا ف۪يهِنَّ اَنْفُسَكُمْ وَقَاتِلُوا الْمُشْرِك۪ينَ كَٓافَّةً كَمَا يُقَاتِلُونَكُمْ كَٓافَّةًۜ وَاعْلَمُٓوا اَنَّ اللّٰهَ مَعَ الْمُتَّق۪ينَ ﴿٣٦﴾
KAYNAK: Kur'an-ı Kerim/ Tevbe Sûresi /Sayfa:193/Cüz:10/37. Ayet:
Haram ayları ertelemek, ancak inkarda daha da ileri gitmektir ki bununla inkar edenler saptırılır. Allah'ın haram kıldığı ayların sayısına uygun getirip böylece Allah'ın haram kıldığını helal kılmak için Haram ayı bir yıl helâl, bir yıl haram sayıyorlar. Onların bu çirkin işleri, kendilerine süslenip güzel gösterildi. Allah inkarcı toplumu doğru yola iletmez. ﴾37﴿ اِنَّمَا النَّس۪ٓيءُ زِيَادَةٌ فِي الْكُفْرِ يُضَلُّ بِهِ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا يُحِلُّونَهُ عَاماً وَيُحَرِّمُونَهُ عَاماً لِيُوَاطِؤُ۫ا عِدَّةَ مَا حَرَّمَ اللّٰهُ فَيُحِلُّوا مَا حَرَّمَ اللّٰهُۜ زُيِّنَ لَهُمْ سُٓوءُ اَعْمَالِهِمْۜ وَاللّٰهُ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الْكَافِر۪ينَ۟ ﴿٣٧﴾