DEĞMEZMİŞ HAYAT..!!Şiirin hikayesini görmek için tıklayın ŞÜKÜRSÜZ YAŞAYANLAR...!!
Değerli dostlarım..!! Bu yazı ile birlikte yine debreşti yaralarım başladı gözelerden sızmaya elemeler.Perşembe günü bir vesile ile iki kişinin konuşmasına tanık olduk istemeden.Bankada kredi almak için işlemlerini bitmesini bekliyorduk hanımla.Bir bayan geldi belki yaşı 60..65 civarı baktım nefes almakta zorlanıyor,ben’de astım denen kronik bronşit’ten rahatsız olmama rağmen kalkıp yerimi ona verdim bayan olduğu için nezaketen...bizim işlemlerin bitmesini beklerken,memur ona sordu buyurun efendim,bayan, evladım kredi alacaktım fakat beyim kaptan olduğu için dış ülkede,geçen sene’de sizden kredi aldık,o vesile ile vekâleti’de sizde olması lâzım,duruyorsa eğer acaba o vekâlet’le tekrar kredi alabilirmiyim,? onu sormaya geldim dedi.Memur,efendim dedi,eşininzin maaaşı ne kadar acaba.?Bayan,emekli maşı 5.000.00 Tl..Kaptanlık maaşıyla birlikte 10.000.00 Tl.bir’yerdende bir miktar maaşı var,ama o önemli değil diyor.memur elbette alabilirsiniz dedi.Sohbet devam ediyor.Tabiki bizi ilgilendirmeyen bir konu.ama ben kulak misafiri olmaya devam ediyorum,benim hanımda benim gözüme şaşkın şaşkın bakıyor,sanki bak eller ne kadar maaş alıyorda sen beni 850 tl.ye talim ettiriyorsun dercesine.Sohbet koyu bende dinliyorum ama alınmadım dersem inanın yalan söylerim.Hanım araya girdi ne yapacaktınız krediyle diye hanım efendiye sordu,dediki falan yerden ev aldık krediyle.Bahsi geçen yer değirmenderenin en nadide yeri.Yani en pahalı evler..Hanımla başladı sohbete yavrum yavrum dedi,ne olacak bu memleketin hali bu parayala geçinemiyoruz demez mi..!!. İşte beyinimden vuruldum sanki o an.Yerimi verdiğime bin pişman oldum,ama bir’şeyde diyemedim. Bayan sonra kalktı gitti.Biz başladık memurla kadının arkasından,ağzımdan çıkan küfürün bini bir para,şırfıntı 10.000.00 tl.üstünde para alıyor,geçinemiyor,Sorarım size bu ülkede acaba kaç kişi on bin,lira para kazanıyor.Ve o akşam nette sohbete daldık bir dostum ayağını burkmuş,merdivenden inerken,evinde tüp bitmiş,yemeği dışarda ateş yakıp pişirmek için giderken ayağını burkmuş.Dedim ki soğan kaynatta sıcak soğan sar ayağına.Evde dedi soğan kalmamış.Şimdi ben kime isyan edeyim.? Bir tarafta kuru soğana muhtaç insanlar varken bir tarafta 10.000.00 lirayla geçinemeyen şerefsizlere ben ne demeyim allah aşkına.İşte şükür olmayınca,komşusu açken kendisi 10.000.00 tl yi beğenmeyen kitapsıza ne demem gerekir.? Şükür etmez,Tok açın halinden bilmezse sonuç bu olacaktır... Şimdi bu yazıyı aslında bir şiire yorum olarak yazdım.Ama bu yazı uzunca bir yazı olacak.Fen teknoloji,saydık eski güzelliklerimizide içine koyduk’da içimize güzellikleri koyamadık.. Bir türlü şükür demeyi beceremedik,nasibimize düşenle yetinmemedik Aslında imanı zayıf olan yoplumlar içgüdülerini yitirerek sadist ruhlarının esiri olmaya başlıyor...Nefsin hırsına yenilip hep bana demeye başlıyor.. O bayanı tanıyorum ben,şahsen ama merhabalığım yok tabiki.Subay hanımı.... Çünkü ALLAH VE MERHAMET duygularından soyutlanmış insanlardan ne beklenir ki..!! Ordumuzu elbette seviyoruz,seviyoruz’da,içindeki asalaklar varya,subayı astbsubayı dahil...doymuyor doymuyor ben şimdi bu adamlara nasıl saygı göstereyim.O zaman adam gibi adam olacaklar.terbiyesizlik,yolsuzluk yapan soysuzlardan temizleyecekler, o güzelim güzide ordu mensuplarının da onuru,gururu temizlenip kurtulması aklanması gerek.İşte o zaman benim ordum,benim Siyasetçim,benim bürokatım diyeceğim.. Örneğini verdiğim bir subay hanımı idi bu şahsı şahsen tanıyorum. Evet hepimiz önce insanı seveceğiz yaradandan ötürü,zengin fakiri kollayacak,devlet vatandaşını koruyacak,güçlü zayıfı gözetecek,sen fakirsin ben zengin,sen çirkinsin ben güzel,ben uzunum sen kısa,ben inananım sen gayri müslim,ben ataist’sin,sen gericisin demeyecek.işte o zaman insanlığın geleceği güzel olacak ve güzel günler bekleyecektir bizleri.. Şimdi bakıyorumda edebiyat sayfalarında çarşaf çarşaf yazılar,şiirler,ideolijik bir sürü kalemşörler gırla yazıyor,iyide kardeşim ALLAH aşkına barış ve güven için,istikrar için,gelecek nesiller için sen ne ürettin,? KOCAMAN SIFIR..!! İdolojik çatışmaları körüklemek için yüzlerce maneviyata saldırıp,karşı tarafı tahrik etmek çala kalem yazanlar,bilmezlerki bir gün sanada çala kalem yazacak bir delikanlı elbet çıkacaktır,kimse kimseyi aşağılamamlı,düşman görmemeli.elbetteki benim bunu yazmam bir şeyi değiştirmeyecektir.Asırlardır bu böyle geldi ama böyle gitmemeli.. Geçen gün face’de bir resim gördüm,koyunun kafasına bir miğfer geçirmişler,sırtınada roketler sarmışlar, altınada yazmışlar,suriyede savaşacak koyunlar diye... Be hey ahmakkkkkkkkkkkkkkk...o koyunsa bende sana k..um Bir zamanlar belli bir elit kesimin tekelinde idi bunlar sanki ideolojik yetiştirilmiş gibi yazılar yazıyorlardı,şimdi ise güç dengeleri eşitlenmeye başladı. İşte o sebebledir ki artık şu eski alışkanlıklarımızı bıraksak ta şükür etsek insanca insan gibi bir arada barış ve huzur içinde kardeşçe,özgürce el ele gönül gönüle yaşasak daha iyi değilmi acaba..? Herkese hepimize aydınlık,barış sevgi dolu bir yaşam diliyorum Vesile ile Bu yazımında ramazana denk gelmesi sanırım çok güzel oldu.Çünkü aslında ben bu yzıyı bir yıl önce kaleme almıştım,tamamlamadığım içinde bu güne kadar sarktı. İçinde bulunduğumuz bu kutsal saydığımız RAMAZAN dolaysıyla az çok açlık nasıl hissediyor oruç tutanlar,biraz merhameti olan vicdan sahipleri bu kutsi ayın yüzü suyu hürmetine düşkünlere yardım edelim…Ve şükür etmeyi asla ihmal etmeyelim. Hepimizin er yada geç sonu kara toprak.Hiç kimse kazancını mezara götüremiyor.Götürsede işe yaramıyor.Toprak altında çürüyor işte hayat bu
Erdi yaş kemâle düşündüm şöyle
Kimsenin kalbini kırmaya değmez Şimdi aram iyi şehir’le köy’le Kimseyi üzmeye değmezmiş HAYAT Türlü yalanlarla kurulan düzen Yok yere insanı durmadan üzen Susuz ummanlar’da gemisi yüzen Kimseyi üzmeye değmezmiş HAYAT İtibarın olsun gerisi boşa Bu söylediklerim gitmez’ki hoşa Ölüm denen hayat gelecek başa Kimseyi üzmeye değmezmiş HAYAT Çırpına çırpına ne hale geldin Dünya malı için dağları deldin Bir parmak bal için boşuna yeldin Kimseyi üzmeye değmezmiş HAYAT Bunca yıl koşturdun ne var elin’de ? Hak kelâmı dönsün tatlı dilin’de Hep estirip durdun yalan yelin’de Kimseyi üzmeye değmezmiş HAYAT Malın mülkün hepsi dünya’da yalan Düşünce sen olun arada kalan Gösterin varmıdır elinde kalan ! Kimseyi üzmeye değmezmiş HAYAT İster bin’yıl,ister elli yıl yaşa Sonunda adını yazarlar taşa Acımaz azrail gözde’ki yaşa Kimseyi üzmeye değmezmiş HAYAT Gerçekler acıdır gücenip küsme Eşin’den dostun’dan selâmı kesme Deli’poyraz olup zamansız esme Kimseyi üzmeye değmezmiş HAYAT Der DURAK’ım biter gençlik çağların Hazan vurur güvendiğin dağların Viran kalır bahçelerin bağların Kimseyi üzmeye değmezmiş HAYAT Durak YİĞİT Gönüllerin Şairi KOCAELİ |
Kimsenin kalbini kırmaya değmez
Şimdi aram iyi şehir’le köy’le
Kimseyi üzmeye değmezmiş HAYAT
Türlü yalanlarla kurulan düzen
Yok yere insanı durmadan üzen
Susuz ummanlar’da gemisi yüzen
Kimseyi üzmeye değmezmiş HAYAT
İtibarın olsun gerisi boşa
Bu söylediklerim gitmez’ki hoşa
Ölüm denen hayat gelecek başa
Kimseyi üzmeye değmezmiş HAYAT
Çırpına çırpına ne hale geldin
Dünya malı için dağları deldin
Bir parmak bal için boşuna yeldin
Kimseyi üzmeye değmezmiş HAYAT
Bunca yıl koşturdun ne var elin’de ?
Hak kelâmı dönsün tatlı dilin’de
Hep estirip durdun yalan yelin’de
Kimseyi üzmeye değmezmiş HAYAT
Malın mülkün hepsi dünya’da yalan
Düşünce sen olun arada kalan
Gösterin varmıdır elinde kalan !
Kimseyi üzmeye değmezmiş HAYAT
İster bin’yıl,ister elli yıl yaşa
Sonunda adını yazarlar taşa
Acımaz azrail gözde’ki yaşa
Kimseyi üzmeye değmezmiş HAYAT
Gerçekler acıdır gücenip küsme
Eşin’den dostun’dan selâmı kesme
Deli’poyraz olup zamansız esme
Kimseyi üzmeye değmezmiş HAYAT
Der DURAK’ım biter gençlik çağların
Hazan vurur güvendiğin dağların
Viran kalır bahçelerin bağların
Kimseyi üzmeye değmezmiş HAYAT
gönlüne kalemine sağlık