ressamımın gözleri
Keyiften değil be!
Zevzeklikten, patavatsızlıktan Evden acele çıktım, unutmuşum da Herkese takılıyorum sabahtan beri Kimisi deli sanıyor, kimisi aşık. E deliye her gün bayram, Aşığa bayramda oruç, Zaten aşk, tozdan bir ayakkabı Bir delinin ayağında Bayramlık. Görüyorsun ya, Normal konuşamıyorum bugün; Ya şiir gibi oluyor Ya arifesiz, çat kapı bayram. Ben bir sarma sergi; Sol yanımdan nü kalmışım, Sağ yanımdan natürel mort. Gözüme fırça batmış. Beynime ıspatula izi. Şövalemi, Şov alemi sananlar utansın. Ne yapalım, Bu alemde, Her kaşını kaldıran kendini monaliza sanıyor. Herkes çıtkırıldım mimoza. Hayat, Küçük numaralı bir fırçanın ucunda, İnceltilirken renginden koparılmış bir boya; Bütün ana renklere üvey evlat. Hayat, Bir kozanın karnında neşter Beynimde kaba saba bir ıspatula izi Ve ressamımın gözleri hiç de steril değil. Ve ben, En az sezaryen kelebekler kadar, Ya koza ya bahar Ama gözlerin olmazlardayım. Gülüşünün yol haritasında yokuş çıkarken, Aniden açılan bir kaporta gibi gözlerime vurmuş kalbim. İğne yapraklı ağaçlar kirpiklerinin eşkalini vermemişler gözlerime. Bir sorguya çekilmişim Ve artık, nasıl anlattıysam seni, Robot resmin diye lale çizmişler. Hayata ataçla iliştirilmiş, Resmine gözlerimden zımbalanmışım. Hadi söyle; Deli miyim, aşık mı? Ölmemek için taktığım emniyet kemeriyle asılmışım; Üç ayaklıya değil, adının ortasına. Beni hayat değil, top tüfek değil, Nabzın vurmuş. Ve gözlerin, Hiç de steril değilmiş Yaralarıma batarken. |
Neyse umarım şimdi bu satırları okurken yüzün kızarmıştır. Çok zekisin ya! Herhalde bu tarz durumlarda en azından şiirin yazarından bir özür dilemen geketiğini bilirsin. Bundan sonra insanların emeğine saygısızılık etmemen dileğiyle...