Sabun Yanığı
Ne zaman dost kurşunuyla yaralansam
Ya da Aşk-ı ihanete uğrasa gönlüm Çocukluğumun sokağında alırım soluğu Ne kadar tozlu anı varsa Çıkarırım raftan bir bir Özenle sererim gözlerimin yeşiline Bisikletim olmadı ki hiç Hep taşlara takılıp düştüğümden kanadı dizlerim Kan tutardı kendimden geçerdim Bir avuç suyla gelirdim kendime Çamurlu çocukluğumu yıkadığın mavi leğeni Hiç unutmadım nedense anne Sabun yanığı olduğunda gözlerim Yine bir avuç suyla geçerdi değil mi? En çokta "kökü sende" diyerek kestiğin Sırma saçlarımı unutamadım baba Hep bir boşluk vardı omzunda Ama hiç koyamadım başımı oraya Birgün Benim gözlerimle bak istedim bana Yalancı omuzlarda aradım hep şefkati Her hayal kırıklığında Hep sana öfklelendim Ve Kestiğin saçlarıma ağladım Dost kurşunu çok yaralıyormuş Hele de aşkın ihaneti Sabun yanığı değil ki bu Yürek yanığı Suyla geçmiyor Kokusunu alıyor musun? Hadi ne duruyorsun Sarıl baba Yakamoz Deniz (Serpil TÜGEN) Şiirime sesiyle anlam katan AHMET ORMANCI Beyefendiye sonsuz teşekkürlerimle... |
Duyuş ve duruş tümleşik güzellikte
Başarılarınız daim olsun dilerim...