// SENİN SAYENDE //
salkım söğüt dalı gibi
saçaklardan sarkar buz salkımları saçak sarkıkları çizer kanatır gül yüreğini yanağından süzülen kanlar acının dış yüzü aslında kan ağlayan yüreğin ta kendisi //duy da sevin// bunlar senin eserin. Arsız acılar var naif bedende hangi acısında yanında oldun? Yürek aşk yüzünden dertlere kardı, halini arz etti canda can bildi, sense şeytani duygularla; “sinsice güldün“… Hiç mi sızlamadı yüreğin? Hiç mi sevmedin? Oysa ki; “sen öksürünce” garibin ciğeri sızlardı İyotlu yosun kokularını seninle birlikte o da duyardı sevdâsı ile ilgili “her şey” malum olurdu //Senin sayende// yıllar yılı uyuyan duygularım uyandı visal beklerken garip yürek ansızın dumura uğradı… Hatırlar mısın “o” son konuşmayı, ben yine sana aşk ile şakıyorken, Hani , “buz gibi" bir konuşman vardı ya, “Şok yemişti yüreğim” Yirmi üç kasım… miladım oldu benim. Yaradan; “senin“ iç alemini bildiği için, Seven yüreğimi engellemek adına, öyle bir tokat vurdu ki; ölümlerden ölüm beğendim. Sakat oldum senin sayende, bir sene kendime gelemedim. Acılar içinde kıvrandı canım. Sayende şimdi yarımım yarım. //Duy da sevin// bunlar senin eserin, “O“ ki seni , tutkuyla sevmişti yüreğini sana hibe etmişti, Meziyeti erdem olanın riya yoktur özünde. ”O” çok münbittir, bire bin verir sevince Emine erdem. Hazan gülü. 20 / Aralık / 11 Bursa. Şiirime duygulu sesi ile ruh veren, değerli dost, kalemi kırık Mehmet beye Canı gönülden teşekkür ederim. Seçki kuruluna teşekkür ederim! acizane şiirime uğur böceği ni layık gördükleri için. |