HÜSRAN
Bir yaprak daha düştü ömrümüzden,
Ufka düşen kızıl günle beraber; Neler neler geçer ya gönlümüzden, Ne yazmaya gelir, ne de dil söyler. Unuttuk nice unutulmazları, Hep hep derken kaybetmişiz azları, Sarpa sardık arar iken düzleri, Şimdi geri bakmaya yürek ister. Dününden mahcupsun, yarından gafil, Eğil hele, bugünü kurtar, eğil, Her ne varsa mukaddes bildiğin, sil, Öyle sil ki, kalmasın senden eser. Başı hicran bu yolun, sonu hüsran, Bir hüsran ki, kaldıramaz hiçbir can, İstersen at kendini uçurumdan, İstersen de bu zillete göğüs ger. |