Aşk ve utanç
Koysam da noktayı, bu son satıra
Açtığın parantez hatırlar seni Daha ömrümdeki gün tükenmedi İçim alev, alev Yanıp durmakta Hasreti göğsüme “sen” diye bastım Bu öykü noktayla bitmez ki daha Noktalı virgüller gruplar durur Acı, hasret, özlem, dert, sıra, sıra Açığa çıkacak kuyudaki sır Nemrut’un ateşi yakacak daha Hayale sığmayan anılarımla Daha güvercinler kanat çırpacak Hasrete yazdığım mektuplarım var Martının hırsları bitmedi daha Soru var, Ünlem var, Sonra üç nokta… Bitmemiş cümlemin Yorumundayım Şarkı var, türkü var, şiir ve şarap Bir de Çekeceğim cezam var daha Virgülün hakkını vermem gerekir Durmak, soluklanmak son zamanımda Üst üste noktayı atıp durmalı Açıklamam gerek bu aşkı şimdi Utanca, saygıya, yer vermeliyim Bilmelisin sana mahcupluğumu Seninle öykümüz bitmez ki daha Adını koymadık bu sevgimizin Ne başlangıç belli Ne sonuç belli Tırnak da atılmaz bu bilmeceye Ne konuşan vardı Ne konuşturan Karakalem kara yazar defteri Sözlerin sancısı geçmez ki daha Mehmet Türkan |