ADI CAN YARISI..
Kalabalık bir sokakta yürüyorum şimdilerde
Ne ben onları tanırım ne de onlar beni Anca çarpan biri olursa yanlışlıkla O zaman durup yüzüme bakarlar, pardonlarıyla Neymiş, hayat öğretirmiş insanlardan fayda gelmeyeceğini Eğer öğrenmemişsen bir de ders verirmiş en acımazlığıyla Geçmişte böyle değildi, bu nasıl olur mümkün değil En son kelimen ise ‘o asla böyle yapmaz’ dersin ve boğulursun Can çekişen biri mi varmış, birileri üzgünmüymüş Onun dili bana dokunmayan yılanın dili Kim ne hali varsa gördün, benim mutluluğumdan uzak dursun Yanında soluksuz kalmışsın umuru değil, adı can yarısının/yarasının.. Daha kaç kişi ile karşılaşacağım hayatta bilmiyorum Ama öğrendiğim önyargılar kendiliğinden oluşmuyor Yanlışlar doğruları boş yere götürmüyor, Ne dediğim kalbim dışında kimseyi acıtmıyor Sütten dili yanan bir eşek, hoşafı da beğenmez dişlek İşte böyle derdi, derdini beğenmedi bize yükledi Şimdi ne demeli, nasıl davranmalı, yüzüne nasıl tükürmeli Ne ise ne! ama bana artık güvenden bahsetmeyin, taze tükendi Yeşilim derdi babana güven, Şimdi yaşadıklarımı duysa yine dermiydi güven Doğruları göstere göstere gitti yar ömrümden Doğruları göre göre soğudum ya ömrümden... HAVVA SARI Bazen yükseklikten korkmazsın, bakarsın gökyüzüne küme küme bulutları görürsün.. o an gökyüzüne çıkıp; o buluttan öbür buluta atlayasın gelir, yeryüzünde yapamadığın çocukluğu gökyüzünde yapasın gelir.. işte öyle yalnızım, öyle düşünceli ve öyle güvensizim yeryüzünde.. HAVVA SARI |