ABDÜRRAHİM KARAKOÇ’A
Fatiha’dan Başka Sözler Nafile
Zalimin düşmanı Hakk’ın tarafı, Erenler dünyaya pazar dediler. Hesap kaygısıyla gören etrafı, Hilkatin sırrını çözer dediler. İster dağda yaşa, istersen düzde, Elli de yaşasan, seksen de yüz de, Vuslata imanın olmalı özde, Dünyada son durak mezar dediler. Yesevî bağının gülü Karakoç, Alperen neslinin kolu Karakoç, Rahman’ın bir güzel kulu Karakoç, Ülküsü dal verir uzar dediler. Hüseynî meşrepti Hakk’a düşkündü, Kötüye hançerdi dili keskindi, Kalbinde mazluma sevgi baskındı, Şimdi dualarda gezer dediler. Yetimler ordusu gönlünde çile, Fatiha’dan başka sözler nafile, Yürüyecek derman kalmasa bile, Artık Yasinlerle yüzer dediler. Arvasî Dergâhı gururlu yine, Açtı kucağını Türkmen Beyine, Mezarı kazmayla toprak yerine, Arifler gönlüne kazar dediler. Kanayan ruhuma düşünce fetret, Tevhidî dermansız acıya sabret. Eylesin Akif’le Karakoç sohbet, Muhsin’im kalemle yazar dediler. İnsanın iki ömür vardır: 1. Ömür mezar taşında yazan doğumla ölüm tarihleri arasındaki beşeri ömürdür. 2. Ömür ise eserleriyle ve fikirleriyle yaşayan, örnek hayatıyla sevenlerin ve o yolda gidenlerin her zaman önünde meşale olan ömürdür ki bu ikinci ömür birinciye göre çook daha uzundur. Karakoç Hocamız da bedenen toğrağa gömülmüş olsa da, hatıraları, eserleri ve fikirleriyle asli mânâda yüreğimize/ ikinci ömrünü yaşamaya geçti. Yürekler topraktan daha vefalı olmak zorundadır. Tevhidî-Gazi Hüseyin KILBAŞ |
Ben Merhum Abdurrahim Karakoç'u şiirleri kadar Vakit Gazetesi'ndeki muhteşem makaleleri ile de hatırlıyorum. Hepsini iki defa okurdum. Yazardı, tam yazardı. Azami düzeyde etkili ve keskin makalelerini muhteşem şiirleriyle güçlendirirdi.