Sema'zen
bütün yükünü günahların
Sema’ya yüklenmesi çok ayıp renksiz hergele yeni halledildi zamansız kanamasız un ufuk med/cezir hayalet recm tarafından karşı topraklarda alımlı her ruh alacaklı sanılan yanına hediye geri verildi vedalaşmalar yanlış anlaşılmalar utangaç endişeler vesselam kusursuz zampara öldürüldü lelyasız. öcün alındı. sonrası sonra biribirine bişey söylemeyenler geçti çölden köprüden sırıtarak sıratsızlıktan yalpalamak kuruyarak derağızları sustu kobralar tilkiler ceylanlar geçti ağız alışkanlıyla meş/akatten bilindik sularından içilir oldu ayak izleri pasaklı ve paspaslı geçmişine doğru soluncanlandı soluğu sonuncu olanların birinciliğinde entarisine yapışkan gitmeye yapışık oldu ısrarlı günahın çekingen yeteneği laubali bir ölümcül tarafından dövülüp doğrulandı mevsimleri. baharlara ne gerekti sayılır ve tartılır ikincil olmak kimsesiz yürümek caddelerde bir adap doğurdu markalı ayak asvaltının yalınayak çöl mahcubiyetinden haberi ile yoktuysa arası kadarsa madem ve matem kim yılışık bakışıyorsa artık yüzsüz aynasında ki gibi gözlerini sakınmıyorsa o renksiz hergele tarafından haledeceğini bilerek yürüsün tehdidiyle yavaşlıyor anlamak yüzü yerde olmakla gökte olan arasında ki mesafede ve visal semanın suçu değil artığı o güvende artık laneti halledici halde ve hatırlatıcı hazır bir görevle inançlı ve rehavette kim aynaya eksik bakıyorsa. gibi meseladır mesele. uzaktan sevilmek hayatta bırakır kadını mesela. bu sevimli bir tehlike kalsın mesaisi hüzün kalmış mürteci ve emekli bir katilden semaya... belki uzak bir avuçtan anılmak refref kılar gözyaşını tanrı belki bizede bir çöl ısmarlar. hani şöyle kalabalıksız. |