Ruhsuzluk
Ruhsuzluk bu,
Her anı sarhoş gibi, Durup dinlenmeden Bakıpta göremeden Uzun bir sessizlikle ruhsuzluk bu Aldığın nefeste, Eskiyen vücut kafesinde Her anı boş geçen, Nereye böyle Bir durursun, Ben buradan geldim dersin, Fakat arkanı dönüp, Manzaraya bakınca ’ Salla’ dersin Ruhsuzluk bu Fakat, Yanarken ruhsuzlaşamayacaksın, Ruhsuzluk bu Şimdi boş oturuyorken, Bugün ne yaptım demeden Sessizce usul usul Her nefeste sönüyorken Bir baksana kendine Ruhsuzluk mu bu Bebektin çoçuk oldun Sonra koça insan oldun Sonra öldün toprak oldun Sorarım ne yapıyorsun şimdi? Fısıltıyla ruhsuzluk bu Not: Benim yaptığım ruhsuzluk, bir ruhsuzun ruhu olanlara çağrısıdır. |