GECE SEKMELERİ
bütün arsızlığın la karşımda durma
üstelik ağzın dolu lakayt çiklet patlanman sabrımı zorluyor oyun mu bu kirli çamaşırları önüme döküp tan yeri ağarana değin neyle yuğsam çıkar dilinin zehri hani diyor ki şeytan ağzına burnuna şöyle la havle duyargalarımın tellerini inciten bu müzik ne kadar yabancı ritmine ayak uyduramayan ayak da sancı lı yorgunum hayat gölgemin ardına gizlenmekten tut elimden al götür yeni baharlara soluklansın neşelensin bir nebze yorgun gövdem ruhumun uçurumları intihar sahnelerine gebe şaytan yokluyor biteviye hadi çık git git git biraz gayret içinde olsan kafi küllerimden yenide doğacak kadar seviyorum seni hani aralasan şu kara perdeyi yetmiş kere secde ederdim varlığına yetmiş yere dikerdim şükran mumlarını bütün semavi dinlerde yakarıyorum yetmiş sızıdan birini al/san üzerimde ki yük hafifler kuş olur uçarım arı olur konarım binbir çiçeğe heyhatt biliyorum vuracaksın yine boynumu gecelerin celladı vereceksin elime mutsuzluk anahtarını kararlıyım sen ne kadar inatsan al benden de o kadar ya değiştir tavrını ya da değiştir yoksa neron gibi yakacağım bütün şehri yakacağım gemileri dikilip karşına gözünün yaşına bakmadan sıralayacağım lugatlara sığmayan o sözleri gelmişine geçmişine... 29.06.2012/izmir ferhan erdoğam |
Kutlarım değerli kalemi
Ömrüne bereket
Sağlıcakla