Hep İstanbul ’ du Gözlerin / Kadeh KıranI (rüzgar gülü) keşişleme bir rüzgardı bir şarkıda getirip bırakan seni kimsesiz ve terleyen yanıma bakışlarında deniz kızlarının gizi dudaklarında tarih öncesi öpüşmelerin çatlamaya yüz tutmuş izi avuçlarında sahra kumu o akşam bir başka ışıdı asuman ilk defa bir huzur böldü uykumu - İstanbul gibiydi yüzü – ilk defa, can.. II (düş bozumu) düş kırıklıkları baş tacı kadınım ters yöne gidince kastanyetlerini düşürür baykuş kırar belimi çingene gece dokunamam kimsenin gözlerine sessizce kırılır içim esrik bir çığlık düşer peşine III (kondom) bazen bir şiirdir bir hece çıkarınca kondomu beyninden ve çözünce yüreğinin tasmasını doyumsuz bir resme dönüşünce susku sana dönüşünce beden. IV (ateş ananın çocukları) yalan yanlış şarkılar söyledik yalan yanlış şarkılar tuttuk içimizden bir geceyi bin defa gezindik bin defa birbirimize geçtik ellerimizden içimizi akladık ayrı yataklara kanadık / o akşam birbirimizden sakladık V (afoni) söylediklerin ya da söylemediklerin ilgilendirmiyordu beni ben gözlerindeki alt yazıları okuyordum. hep İstanbul ’ du gözlerin / kadeh kıran. ben dokunamadığım tenine yıldızlardan oyalar dokuyordum özleyen tenimdi kanayan.. yırtılan suskun bir kadının güncesiydi “ sen sus, ben dinlerim ” misali bir “ uzun şiir ” doğrudur can ansızın doğan olur olmaz sevgilerde her hüzne bir kefen biçilir.. VI (ayn zeliha) kaç yazın sıcağısın sen kaç ananın yüreği kaç gelinin duvak teli hüzün mabetlerinin öz çiçeği gözyaşı gamzeli .......... VII (tayf) İstanbul.. gözlerinin rengidir (sahi! ! ne renk senin gözlerin? çünkü ben rengine değil gözlerindeki hüzne baktım hep.) İstanbul.. gözlerinde bir çengidir rengarenk.. göz yaşlarında kırılan ışıklar elinden kayan gök kuşağına denk.. VIII (çıplaklık) kime ne kalmış ki dünden yitirilmiş saatlerden başka dün, kayıp bir yoldur artık yürüyüp bitirilen.. kaçıp gelecek yüreğin ve tenin suskun sevişmelere / belli gece provalarında mateminin benim soğuk algını gecelerimde düşünden soyunur uykum ve metresi olur delice özleminin IX göktaşları koyar sözüme son noktayı bir ırmağa düşer gözlerim soğur kanım zamandır terzisi ve yamandır yalnızlığım uzadıkça hüzün toplar parsayı. ve seni kirpiklerinden asacak üç noktayı yazılmış/yazılacak tüm dizelerden en çok sevdiğin mavileri (denizi) toplar gibi ben toplarım bir dağın eteklerinden istediğin şiir olsun can’ım yazarım... X (gerçek şiir) üzülme, can. bir tutku büyüttük içimizde bizi var kılan.. geceler her yerde aynıdır ve yusufçuk kuşları ve bir buluta baktığında ansızın yağan yağmur / ve gökyüzüne akıtılan göz yaşları tüm gecelerde hep aynı renktir. sevinçleri sen yaşa can gözyaşlarını bende biriktir.. ... |