ÖYLE ÖZLEDİM Kİ SENİ
Bir rüzgâr esip gelir uzaktan
Ve çiğ damlar gözlerime Sen doluyorsun içime sabahın seherinde Gül yüzün gibi aydınlanırken güneş Titreyerek uyanır dalından şu gönlüm Öylesine vurgun Öylesine muhteşem Bir kaç adım öteden Öyle övgün bakıyorsun ki Üzerime gelse tomurcuğu açtıran bakışların Giderken kalbime ayak izlerini bırakan Geceden kalma gözlerim Hasretinin yağmuruyla yıkasam Karadan daha kara Nurunla aydınlanır şu yüzüm Dilimde bir hicran bestesi Kulaklarımda hasret nağmeleri Kimi zaman bir zeytin tanesinin tuzu gibi Öylesine özlemişim seni Sıcak bir çayı yudumlarken Radyomda eski bir şarkı Hicâzkâr bir şarkıdır adın Bilir misin Sensiz dakikaların kaç asır olduğunu İçerken göz yaşlarımı sessiz sessiz Çölde bir sürgün Prangalı bir mahkûm Kördüğümle bağlanmışım sana Gurbetin adıdır şu gönlüm Sana gelen yollar çıkmazda Dökerken içimi kuytulara Sökülürken kalbim yerinden Dirhem dirhem Ne çığlıklar duyarım Kuş seslerinde Uçmak isterim kanatlarında Sana gelmek duygusuyla Her saat göç ediyorum yâr Artık çağır beni yüreğine Bitsin bu hasret Düşer gözlerimin enginlerine hep hüzün Yine taşıyorum bedenimden Su olup Yol arıyorum toprağı yararak Haydi çağır beni Çağır gözlerine Çağır dizlerine Dokunsun ellerin Bu kalp senin özüne yaralı Gel haydi Gözlerinin dalıp gittiği yerdeyim... Celal Keklikci
|
Bir rüzgâr esip gelir uzaktan
Ve çiğ damlar gözlerime
Sen doluyorsun içime sabahın seherinde
Gül yüzün gibi aydınlanırken güneş
Titreyerek uyanır dalından şu gönlüm
Öylesine vurgun
Öylesine muhteşem
Bir kaç adım öteden
Öyle övgün bakıyorsun ki
Üzerime gelse tomurcuğu açtıran bakışların
Giderken kalbime ayak izlerini bırakan
Geceden kalma gözlerim
Hasretinin yağmuruyla yıkasam
Karadan daha kara
Nurunla aydınlanır şu yüzüm
Dilimde bir hicran bestesi
Kulaklarımda hasret nağmeleri
Kimi zaman bir zeytin tanesinin tuzu gibi
Öylesine özlemişim seni
Sıcak bir çayı yudumlarken
Radyomda eski bir şarkı
Hicâzkâr bir şarkıdır adın
Bilir misin
Sensiz dakikaların kaç asır olduğunu
İçerken göz yaşlarımı sessiz sessiz
Çölde bir sürgün
Prangalı bir mahkûm
Kördüğümle bağlanmışım sana
Gurbetin adıdır şu gönlüm
Sana gelen yollar çıkmazda
Dökerken içimi kuytulara
Sökülürken kalbim yerinden
Dirhem dirhem
Ne çığlıklar duyarım
Kuş seslerinde
Uçmak isterim kanatlarında
Sana gelmek duygusuyla
Her saat göç ediyorum yâr
Artık çağır beni yüreğine
Bitsin bu hasret
Düşer gözlerimin enginlerine hep hüzün
Yine taşıyorum bedenimden
Su olup
Yol arıyorum toprağı yararak
Haydi çağır beni
Çağır gözlerine
Çağır dizlerine
Dokunsun ellerin
Bu kalp senin özüne yaralı
Gel haydi
Gözlerinin dalıp gittiği yerdeyim...
Celal Keklikci
Gazi kardeşimin sevgi şiiri çok güzeldi, beğenerek okudum ve kutluyorum.Puanım tam.Yunus diyarından selamlar.