bilir misiniz?
Hangi durakta bekliyordu bizi ölüm
Hangi suç aletini bekliyordu bedenimiz, ruhuna yol vermek için Hangi gayrı ahlaki pusuların figüranları olacaktık Daha binmeden trene gerçekleşmesi katli vacibimizin, sığacak mıydı fatihaya? Ve birkaç damla göz yaşına Beyaz bir mendil koyduğumuz bu sandal ile bilinmezliğe uğurlamak ‘aşk-ı alemi’ lütuf muydu dersiniz? Şahadet hangi katilin inisiyatifinde? Çeyiz sandığına sığacak mı sanıyoruz bir annenin yürek yanıkları? Bir odasının boşalması ne anlama gelir bilir miyiz? Tüm dünyası 2 odalı bir ev olan bir anne için Sol yanını yangınlarda kül etmek nedir, bilir miyiz? Deniz gören gözünü oymaktır, canlı canlı. Gününü gecesiz bırakmaktır Uykusunu rüyasız Yaşamı hayalsiz bırakmak neye denktir, dersiniz? Kim bu cennet avcısı? Kim, bu cehennem yargıcı? Vatanı yüreğidir annenin Cürmü kadar yer kaplar ayakları Çınar gibi açar kollarını kanatlarını Yok ise bu gölgelikte oynayacak çocukları torunları Depremler yükselir göğe, bilir miyiz? Bilir miyiz? Eğer düşecek yaprağı kalmamışsa sonbahara Ayaklarınızın altından kayar tüm mezarlar, yaz aylarında. Topraksız kalmak Tanrı için evlatsız kalmak demektir Hz Adem için doğmamak Bilir miyiz? Bu bir çelişki mi sizce? Hz İbrahim in hikâyesinden bu mudur nasibimiz? Cennet meyvesi kaderin cilvesi mi? Ya, yasak elma? Kim enjekte etti bu düşünememe hummasını damarlarımıza? Anlam için anlamsızlığa sarılmak Evlat katili olmamıza sebep ise Bırakın zehri ecel döksün anlımıza, hece hece Sarhoş balıkçıların ağlarına sığındık Hasret seyyahlarının ayaklarına tutunduk Gözyaşı hattatlarına yazdırdık kaderimizi Kepaze yankılar sunduk birbirimize İki zemheri arası, çizgili gri (Pusulasız kaldığımızdan değil Bu vesvese, bu dalgalanma hicran-ı lütuf tan Med den cezirsiz) Arap ile Acem gibi Sünni ile Şii Kürt ile Türk Hangi ölüm daha komik Hangisi ohh! Çektirici bir özelliğe sahip Dil uğruna mı? İnanç uğruna mı? Daha sen-li yaşamak uğruna mı? Cenin den beslenmek… Evladının daha iyi yaşaması bunlara mı bağlı? Daha özgür olmak, daha çok yalnızlaşmak mı? Paranın hükümdarlığını devretmesidir bu, psikolojisini kaybetmiş zevk canilerine Cariye hesabı tutulmazdı, can hesabı tutulmaz oldu artık bu devr-i düzende Biz ikimiziz Birimiz Adolf, birimiz hiddetiyiz Nefret şeytanca okşar iken başımızı. ehilleştirilmeyen şefkatimizdi en büyük k/ayıbımız Namus, şeref ve onur uğruna bir gün ölmeyi, Artık beceremeyiz Samimiyeti cellatdan öğrenmek, kahverengi gelinlik içinde ciğeri yanan kadının kendi masalı içerisinde üşümesidir Dar ağacının altında sefa sürmek, kocaman avizelerle aydınlananın şirin bir ifadesidir, kanarız İdam edilmiş kardeşinin selasıyla toplanmak düğün meydanına, duyduğunu unutmaya alamettir Ve kurşuna dizilmek, halaya dizilir gibi… Hiç kadar çoğalırsın gözünde Hatırlamak istemezsin dünü, unutursun yarını Bilir misiniz? Şimdi Şimdiye yaşamak diyen felsefi önermeleri Haberin yoktur, hiçbir güvercin bu kadar yaşamamıştır, ve ya hiçbir mektup taşıyan şişe ulaşmamıştır eline Kitapların dünü senin dününden daha samimi, yarını daha umutlu Şimdileri ise daha hayalperesttir Minnettar olmak ne demek bilir misiniz? Nesli hiç tükenmemesi gereken tek duygununun minnet olduğunu bildiğimiz için beklide Belki de, hızlanma sözcüğünün anlamını, yolu kısaltmak deyimiyle yer değiştirdiğimizden Bir gün hiçbir insan ölemeyecek bu dünyada Mermerler minnettar kalacak, bize Bilir miyiz? ,,,,,,,,, Birazdan benim doğum günüm Sabahın ezanıyla çıkacağım yola Ölmem için o kadar çok sebebim var ki Bekliyor biliyorum Çocukların sek sek oynadığı sokakların hırsızları Her köşe başında başka biri, elinde başka bir tebeşir, Sabırsızlanıyorlar biliyorum, bu dünyada kapladığım yeri belirlemek için Ve emin olun, Sağ eli sol göğsünde bir resim çizdireceğim o ressama Deniz mavi orman yeşil Rengarenk uçurtmalarla bezeli bir gök yüzü Bilir miyiz? en adaletli ölçü birimidir, sağduyu Hislerinizin önünü açmak için önce ön yargıdan kurtulun Sonra, Duyun… |