SENSİZ
Yüreğim seni arayacak kadar hiç beklenmedik bir anda
Karanlığın sesizliği beni korkutmuştu hiç durmadan Beş parmağımı sayarken beş parmağımı unuturken beş parmağımın biri kesildiğinde İşte ben orda ağlayacak oluyordum hiç durmadan Ben yine sensizim bugün Ben bu hayattan tek bir şey istemiştim sadece özgürlüğü Hani içinden atamayacak oluyorsun ya ben yine orda içime sensizliği bırakamadım Yüreğimin bir parçasını sevdiğime vermeyin çünkü o yok ben yine sensizim |
Sen uyurken...
Ben yazılar yazıyordum sensizliğe. Yalnızlığımda sokaktan topladığım harflerle kelimeler yapıyordum. Parke taşlarına işliyordum kimsesizliğimin hüznünü. Bu kaçıncı taş elimde varolan...
Gözyaşlarımda biriktiriyordum içimdeki aşk bilmecesinin yanıtlarını. Seni sayıklıyordum, seni soruyordum gökteki yıldızlara...
Sen uyurken; her şeyim oluyordun... ve sen bunu bilmiyordun.
.........
Hüzün ağaçlarım yaprak döküyor ve sen yoksun.
Seni beklemek mi aşk? yoksa aşkı beklemek mi sen?
Ağlıyorum yaşamsal ayrıntıdaki bu teze...
Sence hangisi mutluluk?..
Gülde gam, içimde siyah bir bulut.
Ansızın bir hüzün çöktü kalbime...
Ve sen rüyalarımda eski bir anıyken.
Yüreğim hapsolmuş geçilmez yaralarda... seni düşünüyorum ve sen uyuyorsun.
.........
Sen uyurken, uyanamamanın acı hissiyatı kaplardı yürek selimi. Güneşin yağmurlar tarafından bertaraf edileceğini sanırdım. Korkardım, söyleyemezdim sebebini. İçimde terkedilmiş hafriyat yığını gibi kalacak derin bir boşluğun oluşacağını düşündükçe ‘hayırdır’ demekten kendimi alıkoyamazdım...
Sen uyurken, iki çift göz olamıyorum. Sana bakamıyorum. Sınırlı zaman dağarcığında yaşıyorum hasretini ,yani hayal belki biraz ama sen bilirsin beni seni yaşamak için kavrulan bir rüya salisesiyim. Yaklaştıkça kalbinde çoğalan ve hatta tüm organlarına dağılan bir sevgi akışıyım... sen uyurken seni düşünenim...
(Mahcup bir surat coğrafyası yalnızlığa hayır diyebilirmi? Kabullenilmezliğinde bir çıkış kapısı aranılabilirmi? Düşen sevgi harfleri bir demet gül ile tedavi edilebilirmi?.. )
Sen uyurken, görüp düşünemiyorum ama düşününce görebiliyorum yüreğimi ezip geçen güzelliğini. Soğuk ellerimi bastırıyorum hayalinle. Aslında çoğu kez o bile yetiyor bu zavallı yüreğime. Yeter ki sen vazgeçme, bırakıp gitme benden seni...
Masum bir kıpırdı oluyorsun içimde,
Her şeyinle her şeyimden uzak bir zamanda
Benim oluyorsun tüm imkansızlıklarda,
Hüzünlerin çocukça geliyor... Tüm rüyalar sanki yaşanmış gerçekliğin habercisi oluyor...
..........
Sen uyurken, kötü düşüncelerin egemenliğinin altında geçen sinema filmleri oldu beni korkutan, masallar kaldı tek başına anlaşılmazlıklarda ve bir Anka kuşu kanat çırptı yüreğimden bilinmezliğe. Melodisiz şarkılar sessizce bıraktı hüzün tozlarını ve inandıramadı hiçbir yağmur tanesi güz mevsiminin geldiğini. Şimdi dağınık bir yaşam modelinin kölesi olmuşken, dağlar taşlar benim oluyor ve sen her zaman ki gibi neler yaşadığımı bilmiyorsun. Sensizliğin beni nerelere götürdüğünü, yokluğunun acı kalıntılarını hayalinle örtmeye çalıştığımı ve hiçbir ulaşılmazlığının ispatını yapamadığımı anlamayacaksın. Zor olsa da her şey seninle ne olur hiç gitme benden...
Sen uyurken seni düşünüyorum; çünkü ben bir tek seni yüreğimde yaşatabiliyorum.
Eskimiş, kirlenmiş bir zaman çöplüğüyken hayatım şimdi huzurun tam ortasındayım.
Kayıp giden her şeye inat hayalinle de olsa seni sende yaşamak aşkın en masum hali.
Divane bir sevgi üzerine yazılmış ufak bir cümle kurgusuyken şimdi yaşantımdaki en büyük baştacısın...
Sen uyurken özlüyorum seni,senliğini... Masumiyetin hapsolduğu bir bedendeyken: “s e n i s e v i y o r u m . . . ”
çok güzeldi değerli kalem,kutluyorum duygulu yüreğinizi,kaleminiz ve yüreğiniz hiç susmasın,daim olun her daim
sevgiyle,sevgiliyle saygılar_________________