Gecenin Ölüşügece ölürken semada yavaş yavaş doğuyor bir güneş katil olarak üzerine is sinmiş çirkef bir kentin sokaklarına düşüyor yavaşça her bir harf tek tek yazıyor kelimeleri kaldırım taşlarına parmak uçları simsiyah bir şair elma şekerinin üzerine doğuyor güneş bir dükkanda satılacak zamanını bekleyen elma şekeri mahmur , sessizliği manidar şairi izliyor belki uzaktan uzağa kaldırım taşlarına hayatını nakşeden Güneş umursamıyor, elleri kanlı soğuk buz gibi yas tutuyor güneşin katlettiği geceye... İntikamını alacak, o yüzden bekliyor bu gün köşeye çekilip pusuyor saatler sonrası için Umurunda değil güneşin, Doğuyor, yeryüzüne yayarak sıcaklığını Bir arabanın kaportası ışıyor karşı evin camına araba gururlu parlamaktan Ne şair ne elma şekeri , umursamadan hiçbirini Hayatın anlamsızlığına aldırmadan vakarlı... ölmekten uzak, yaşamaktan muaf parlıyor yalnızca, güneşi seviyor... kapısı açılıyor, adam biniyor arabasına Bir çocuk uyanıyor gülümseyerek ışığa annesinden aldığı parayla dükkana koşuyor araba hızla geçiyor dükkanın önünden şair kayboluyor hiçliğe çocuk alıyor elma şekerini... sevinçle koşuyor sokakta... sokak çirkef, taşa takılıyor ayağı harfler dökülüyor yerlere , elma şekeri düşüyor harflere bulanıyor kıpkırmızı şekeri çocuk ağlayarak bırakıyor şekeri sokağın ortasına Sıcak usul usul eritiyor şekeri, sokak kana bulanıyor. ...büşra... |