Muhammedin Şanı (Mahomets Gesang 1772/73)
Görün Taşpınarını,
Şenaçık, Sanki Yıldıznazarı; Bulutlardan aşağı Beslemiş delikanlılığını İyi ruhlar Kayalıklar ortası çalılıkta. Körpegenç Oynuyor buluttan dışarı Kaya taşların üzerine, Şahlanıyor yine Gökyüzüne. Doruklar patikalarından Rengarenk çakılları kovalıyor, Ve er lider tekmeleriyle Kardeş pınarlarını koparıyor Beraberinde ileriye. Aşağıda derede Adım atmalarının altında Çiçekler oluşuyor, Ve çayır yaşıyor nefesiyle. Ancak onu ne Gölgederesi, Ne de bitkiler durduruyor, Dizlerine dolananlar, Aşk bakışlarıyla onu okşayanlar: Ovaya dalıyor koşuşu Yılansarılımsı. Irmaklar sırnaşıyor Cana yakın. Aha varıyor o Ovaya, gümüşe alışıklı, Ve ova onunla birlikte dikkat çekiyor Ve ovanın akan nehirleri Ve dağlardan inen çınarlar Ona coşuyor ve ünlüyorlar: Kardeş! Kardeş, kardeşleri al git, Al da git ihtiyar babana, İlelebet okyanusa, Apaçık kollarıyla Bizleri bekleyen. Ah! Nafile açılan, Özleyenlerini kucaklamaya; Çünkü yiyor bizi bu ıssız çölde Hasetli kum; Güneş yukarda Kanımızdan emiyor; Bir tepe Bizi gölcüğe köstekliyor! Kardeş, Kardeşleri ovadan al, Dağlardaki kardeşleri de al Al, al da git babana! Hadi hepiniz gelin! - Ve işte büyüyor o şimdi Daha fevkalade, en yakın kuşak Hükümdarı yukarıya kaldırıyor! Ve yuvarlanan utkuyla Ülkelere ad veriyor, şehirler Ayaklarının altında gerçekleşiyor. Durdurulamadan çağlıyor devamlı, Kulelerin alev doruklarını, Mermer ocaklarını, kendisiyle dopdolu alemi Geride bırakıyor. Sedir binaları yüklüyor saten Kocaman omuzlarına; hızla Şanlanıyor gövdesinin üstünden Bin bir bayrak havalarda; Görkemliliğinin kanıtları. Ve böylece sırtlıyor kardeşlerini, Definelerini, evlatlarını Bekleyen yaratana Sefa köpürerek yüreğine. © Çeviri: Musa Aksoy |