aşkın anatomisi
Hevesin umutla buluştuğu noktada başlar aşk
Ufuk çizgisiyle gökkuşağının yer değiştirmesidir Boyutların birleşimden doğar usulca Bir kıvılcım belirir gözde Gökten iner hakikat Hayal topraktan yükselir Kavuşursun Rüzgârı ninni kokan şehrinin en nadide çiçeğine Kavuşursun rengine teninin Sıcaklığına ellerinin Artık sergüzeşt bir bilmecenin ruhani lideri değilsindir Ekersin yalnızlığı Üstüne toprak atmaktan gayrı Başka bir kervana yüklersin anlamını Dar vakitlerin heyecan dalgalarında kendini kaybetmektir Olup biten aslında Biter Aşk Kirlisindir Yapışmıştır saçlarıma yakamoz Göz kubben alabildiğine kaygan Düştü düşecek olur gölgen Ve tutmaz ellerini inançlar Anlına yazarsın şiirlerini Uçurumdan atlamak az gelir sana Gövdeni asarsın bulutlara Artık hayallerinde mevsimler d/üşüyor Ölmek değil seninkisi Doğamamak, ağlayarak Arkana baktığında ayak izlerini görürsün Tek tek kanatlanıp ardın sıra uçuşu verir, umutlar Bir damla da taşan göller Bir kum tanesine dayanamayıp yıkılan kaleler Artık her hava zerresinin içindeki, o mahkûmsundur sen Sultan Süleyman olsan, ondan gayrı Hz Muhammet in tek günahı olsan, ondan gayrı Allahın yaptığı tek iyi şey olsan, ondan gayrı Gayrısındır artık Gayrı olmaktan, gayrı Kalakalırsın, yalnızsın artık, Issız Al basar ensenden başlayıp köklerine kadar Alfabesiz kalırsın Sessiz Her perde arkası duvar Özlemek acınası bir hal alır yüreğinde Unutmak koca bir yalan Kavuşmak tersine aktığını bilmek nehrin Yetim muhabbeti ikram etmek gibi ecele Kalırsın bi çare debelenmeler içinde Sonra Vicdani teslimiyet Tükenmez bir boşluk Yokluk Fakirlik Yoksunluk Ki Ki, ölüm ve kalım ucundadır parmaklarının Ki, yaşanılmış üzerine hikayeler anlatmak senin ezberinde S/onsuzluğun tarafına koşmak bu Sensizliğin ifadesi Bulursun kanatlarında bir güvercinin, zümrüt kokan memleketini Sonra durursun Yok olmak zamanı şimdi Yok olmak zamanında yeniden doğmak Hayatın götürdüğü yere mi gitmelisin? Hep eksik Kelimen kalmaz şeytana satacağın Olgunlaşmaz, yarım kalmıştır Çürür artık bağışladıklarından, geri kalanların Anların alışkanlığında yutar kendini anılar Belirler izli, isli tarihini Okur biri Sana anlatır Dinlersin bir masal gibi Aşk uyur Ruhumuzun lunaparkları değil midir rüyalar? Bin yıllık bir uykuya dalmak istersin. |