Vur emri
Bir kuştum sem(a)da
Kimi zaman bir gönle konardım Kimi zaman mazlumun gözyaşlarını tadardım Ekmek kırıntısı için bir (b)acaya konardım Tütmek ne kelime bir kibritlik ateş yok bile Mevsim mevsim göç e(d)erdim Sıcak gönülleri severdim Başında kavak yelleri esenleri pek sevmezdim Dağları boran olm(u)ş karlı tellere konar seyrederdim Denizlerde ma(r)tı olur Balıkçıla(r)a kalfa olur Dertleri dertlere döker Kar(a)dan denizlere serperdim Semadan bakardım insanlara (H)epsinin başı okşanası yetimler Yüreklerdeki boşluğu maddeyle g(i)derirler Bir or(m)ana sığınırdım kimi zaman Tüm vahşeti görürdüm o an Dayanılmaz olunca kaçardım (K)alplerdeki vahşet beni Bende onları boğardım Hep bir kavg(a) Hergün bi(r) dava (A)dam çok dünyada Adamlarda vurulur gün olunca Vur emri geldi Yüreğime isabet etti Yiğit( koç) lar gibi Zaman kapısından ecel atına binip gitti Abdurrahim Karakoç anısına....Unutulmaz ustaya |