Dostlarımızın bize gösterdiği sevgiyi abartmamız, duyduğumuz minnetten değil, takdire ve sevilmeye ne kadar layık olduğumuzu herkese göstermek içindir. LA ROCHEFAUCAULD
Paylaş
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Evvel ve Ahir şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Evvel ve Ahir şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Hanımefendi işin içinden kimse çıkamayınca bir akıllı " sonsuz " u keşfetmiş. Şimdilik sığındık sonsuzluğa idare ediyoruz. Tebrik eder saygılar sunarım.
''demem o ki; herşeyin evveli ve ahiri var...'' // Harika bir farkındalık...
Öyle uzun yolculuk ki bu; ohoooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooo;çok çok çok uzun başlangıcı ve bitimi nerede sonsuzun; en önce ne vardı, en sonunda ne olacak?!?
Bu sorunun cevabını bulan filozof oluyor...Hiç bir şeyler bir an bile benzemiyor birbirine, dönüyor dünya dönüyor...
Tebrikler Esma hanım...Selamlar saygılar güzel bir hafta sonı dilekleriyle...
Ben de cansız varlıkken öldüm, yetişip gelişen bitki oldum; bitkiyken öldüm, hayvan biçiminde tezahür ettim. Hayvanlıktan geçip öldüm, insan oldum; öyleyse ölmekten korkmak niye? ( Mevlana Celaleddin )
Başta Eski Mısır ve Doğu tradisyonları olmak üzere çeşitli tradisyonlarda rastlanan, "uroboros" (ouroboros) adı verilen, kuyruğunu ısıran yılan sembolü kozmik gelişimin devrî hareketini, doğum-ölüm çemberi de denilen reenkarnasyonu, reenkarnasyonun ebediliğini ve ruhun ölümsüzlüğünü simgeler. (Reenkarnasyon, yılanın deri değiştirmesi sembolizmiyle de ifade edilir.)
Bir Eski Mısır papirüsünde (Anana papirüsü, İÖ 1320) sembolün anlamı şöyle ifade ediliyor: "Okuyun! Siz, okuma becerisine sahip insanlar okuyun!... İnsanlar yalnızca bir kere doğmaz ve ölünce de burayı sonsuzca terk etmezler. Hep bu dünyada olmasa da birçok kere birçok yerde yaşarlar... İnsan birçok kere doğar ama, geçmiş yaşamları hakkında her şeyi doğunca unutur. Bazen bir gündüz düşü ya da aniden zihnine gelen bir düşünce onu geçmiş yaşamlarındaki bir sahneye götürebilir. Ama bu sahne ona tanıdık gelse de bunun ne zaman ya da nerede yaşandığını zihninde belirleyemez. Ebediyette son yoktur, dolayısıyla başlangıç da yoktur; bunun sonucu olarak ebediyet bir dairedir. (Çünkü dairenin de başı ve sonu belli değildir.) Eğer yaşıyorsak bu sonsuzca sürmek zorundadır."
pazartesi kum saati akar salı nır çar şambabası perişan perşembesinde cumartesinden belli mübarekliği cumanın sarılıp dökülür zaman sonu yokmuş gibi görünsede takvimler....hep biri koparılır yaprağındaki takvimlerin tükenir ömürlerinde....hunim kalrı geride....
Bizde ona alet oluyoruz.çok güzeldi kutluyorum saygılarımla.