HASRETGöğsümü çizerlerdi ince uçlu bıçaklarla Ve sonra tuzla kaplarlardı Yokluğunda... Bir ejderha otururdu yüreğimin tam üstüne Islık gibi soluğuyla ateş püskürtürdü gözerime Sen giderken... Bir uyuşturucu bağımlısının krizleri gibi Düşerdi gönlüme hasretin Kaçıp gidemezdim istesem de... Torağın suya ihtiyacı gibiydi sana ihtiyacım Olmadığın günlerde... |
“H A S R E T….”
“Bir uyuşturucu bağımlısının krizleri gibi
Düşerdi gönlüme hasretin…”
O “Olmadığı günler de…”
Sanki bir dinamit gibiydiler,
İri kaya deliklerine gömülü sözler !
Ha patladı, ha patlayacak tahammüller…
Olağan üstü bir “Hasret’in” izahıydı tüm didinmeler
Yetmemişti dildekiler…
Yetmemişti yürektekiler…
Hiç bir güç durduramamıştı belli ki,
O meşum gidişi ?!...
Yalnız yanmakla kalmamışsın,
Dirilip dirilip tekrar yanmışsın !
Anlaşılıyor ki…
O “Olmadığı günlerde…” Böylesi,
Anlatılamazdı duyduklarınızın daha güzeli !
Lakin olanca çözülmüştü “Hasret’in” Dili…
Düşünemem ben bunlardan gayrisini ?!...
Yeri göğü inletiyordu avaz avaz sanki,
O ani “Gidiş’in tam tam sesleri !!!...
Yürekten tebrik ediyorum sizi !
Sakladım usuma sarhoş imgelerinizi !!!....