22
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1412
Okunma

Hayat kapısından tek tek
Her giriş ecele doğru
Toprakta sürünür bebek
Her karış ecele doğru
İster yürü ister bekle
İster çıkar ister ekle
Geç kaldım diye gam çekme
Her varış ecele doğru
Ayakların yere değer
Anadır yavrusun sever
Kalpten damara kan yağar
Her vuruş ecele doğru
Bir el yapar bin el bozar
Gün açılır gölge uzar
Önü kundak sonu mezar
Her yarış ecele doğru
Abdurrahim Karakoç
Yüce Mevlam taksiratını affetsin.
Nur içinde yat büyük Üstad...
Mektuplar, şiirler şarkılar derken,
Sende bu köprüden geçtin Karakoç.
Güneş bulutlara veda ederken,
Ecel şerbetini içtin Karakoç.
Dört yandan milleti boğarken zulüm,
Yürüdüğün yoldan dönmedin milim,
Şehir şehir köy köy dağıttın ilim,
Birlik kapısını açtın Karakoç.
Vicdandı terazin Kur’andı rehber,
Önünde yürürdü yüce Peygamber,
Bir elinde kılıç bir elde teber,
Ayrık otlarını biçtin Karakoç.
Gönlünde muhabbet göğsünde ağrı,
Deli rüzgârlara açmıştın bağrı,
Yılmadan yürüdün menzile doğru,
Nurdan ışığını saçtın Karakoç.
Unutmam verdiğin yüce çabanı,
Görüp kollar idin hep garibanı,
Dinlettin bizlere sen Mihriban’ı,
Şairin başında taçtın Karakoç.
Asırlık çınardın kökü derinde,
Bir asil hırçınlık vardı serinde,
Bu yolun bitmeyen son seferinde,
İstikametini seçtin Karakoç.
07.06.2012 Kütahya
5.0
100% (13)