Senin Canın Sağolsun
Olsun be güzelim senin canın sağolsun.
Beni bırakıp arkana hiç bakmadan gittinya hani senin canın sağolsun. Olmadı, çok denedim, bi güzel yada bi iyi yada bi delikanlısıyla denedim ama senin yerini dolduramadı kimseler. Hep derdimya sana sen farklısın sen başkasın sen mükemmelsin diye işte bak şimdi daha da eminim bu sözleri söylerken sana. Yalan söylüyorum. Unuttum onu, bitti benim için ama ne desem de ne yapsamda sabahlara kadar içsemde hepsi sadece bi yalandı. Herkezi kandırdım unuttum diye ama gel görki bu laf dinlemeyen bana acı çektiren değersiz olan kırılımış bi kalbimi bile kandıramadım. Bıraktım herşeyi akışına hayatı bıraktım akışına kendimi bıraktım zamanın dakikalarına. Emin ol azrail gelse ona da bırakırım kendimi ve göçer giderim. Ama seni suçlamıyorum güzelim senin canın sağolsun dedimya hani senin canın sağolsun. Tek suçlu var o da benim tertemiz olan belki kalıplaşmış olan bi laf ama seni ilk günden son güne ve son nefesime kadar yazmışım kalbimin atışlarına. Ancak o kalp durur bu akıl durur o zaman işte o zaman seni unutur bu beden. Kim isterdeki böyle olmasını? Yıllarını cananın bildiğin candan çok sevdiğin eşşiz birine vermişin gönlünü böyle olmasını nasıl isterdiki bu can? Evet çok konuştum ve gereksiz sözlerim de ama seni sadece görüp gözlerine bakıp şunu demeyi kendime borç biliyorum. Ne mi o diyeceğin diyorsun? Dur söyleyim: Senin Canın Sağolsun be Güzelim Harbiden Senin Canın Sağolsun ... |