Ağgül
-I-
Ağgül’üm şimdi Sivas’ta Serin rüzgârlar eser... Rüzgârlar alıp gider ümitlerimi Ümitlerim gitti gider Ağgül’üm şimdi Sivas’ta sessiz, sedasız Boy verir ince serviler... Sallanır bütün dalları garip sızılar içinde Uzaklardan el eder... Ağgül’üm şimdi uzakta, çok uzaklarda Kadınlar, kızlar, gelinler... bir yandan iş görür; bir yandan duyulmamış Sıcak türküler söyler... Ve şimdi yollardan bilirsin inim inim Kağnılar gelir geçer... Düşer yollara köylüler kağnıların ardından Garip, perişan, derbeder... Bir gariplik çöker gönlüme birden bire Yollarda yolcular birer ikişer Oy benim garip başım!.. Oy garip gönlüm!.. Gayri her akşam yüreğim, yaylı tamburlar gibi İnim inim iniler... Ağgül’üm şimdi Sivas’ta içli türküler söylenir. Bütün içli türkülerde sen varsın... Her köşe başında ürkek bir gölge gibi Karşıma sen çıkarsın. Konuş Ağgül’üm derim ağızsız, dilsiz Selviler gibi susarsın Ağgül’üm şimdi Sivas’ta Serin rüzgârlar eser... Rüzgârlar alıp gider ümitlerimi Ümitlerim gitti gider. |