BEN OZANIM
Yıkık tapınaklara döner kimi kez içim
Eski, sağır bir sızıyla balkıyan, inceden; Işıdı mı ala bir tan Ben ozanım Kaç seviden kurşun yesem Göveririm kendi külümden, yeniden. Sofrada ekmek ve su, göğüste o gül duygu Yığınların mutluluğu kavgasında hep yerim. Tanrılar karşısında, doğa doğrultusunda Ben ozanım Devrim ateşlerini sonsuz yakacak odun Toprakta kemiklerim. Al bahar, yeşil yaprak Titrerim ak yellerle dorukta kavak kavak. Ben ozanım Açlığın kan çizgisinde, ve taş dilsizliğinde Değişip olurum hemen Suskunluğum o sarı öfkesiyle Kınında bekleyen soğuk bir bıçak. Kısa çöpün uzun çöple kavgası Süre gelmiş çağlar boyu Ama şimdi son evrede, dönemeçte, yargıda. Ben ozanım Sizin yalnız kolunuz, bacağınız Oysa benim Hep yüreğim sargıda. |