ASANSÖR
Telefon santralleri
beni sana bağlar sevgilim nükleer santraller ölüme gökyüzünün nerede olduğunu soran bir vapur dumanına yanıt veremiyor hiç kimse Çocuğunu asma köprüde sallayan bir annedir İstanbul ki onun içi süt dolu biberonudur Kız Kulesi soğusun diye suya tutulan Ne kalem kılıçtan ne kılıç kalemden üstün olsun öğrensinler birlikte yaşamayı örneğin kalem aşk şiirleri yazsın ve köreldikçe kılıç yontsun Yalnız kaldığımız an da bile alırız insan kokusunu ıssız adasında üstünden atamamıştır Robinson yakalanma korkusunu Kendi boşluğuna asılı birer asansörüz aslında ve ben elimde taze bir karanfil sıkışıp kaldım iki kadın arasında |