Sen Bu Çerçevede
Kim çekmişse çekmiş bu resmini.
Kendinden de renkler katmış çekerken. Daha çok doğa koymuş içine, Deniz koymuş, yosun koymuş. Yüzün deniz mavisi, Gözlerin yosun yeşili! Hele bu dut ağacından çerçeve... Her bakışımda şaşırtan beni Becerisi değil de yapanın, Beğenisidir daha çok, Sana giden ağacı bilmesi... En dillisini seçmiş doğrusu, Dut da sözlü ağaçtır haaa!.. Mavilerinle, yeşillerinle, Daha bir başka duruyorsun içinde... Çerçevene çok yakışıyorsun, Yalnızlığıma uyduğun gibi... Neresinden başlayayım, Çerçeveyle bütünleşen resminin? Senin güzelliğini mi öveyim önce, Esintili, deniz gibi değişkenliğini mi? Tutup bu kıyılarda resmini çekenin Sanatını mı dile getireyim, Yoksa yaratıcısını mı çerçevenin? Bakışlarımdadır diye anlamın tümü Yalnızlığımla mı övüneyim? Hep bu aylarda... Hava birden karardı da Bir poyraz koptu mu Balıkkayası’ndan, Sökülür gider içimdeki tüm ağrılar Poyraz da sağlam havadır haaa!.. Hiç şaşmaz kardır arkası... Seni alır da karşıma, yosun yeşili Gözlerine dalar giderim. Yitirdiklerimi ararım maviliğinde. Yollar, beller kapalıdır artık, Deniz bile kar altındadır. Gemiler barınakta çifte demirli... Ne akım, ne yüksek gerilim, Kenti saran karanlık, kar altında... Bir tek mumdur seni diriltip yaşatan Yetiş benim düş gücüm, göster kendini! Çarmıha gerilmiş gibisin karşımda İsa mısın, Meryem mi, belli değil... Ben miyim, dört duvarla kuşatılan, Sen misin düşünen, Şevki Usta’nın çerçevesinde? Düşlerim mi, yaşamım mı, Şu eriyen mum ışığında!.. |