RÜBAİLER (31 RÜBAİ )
Ey bütün bir evrenin
En seçkin yaratığı olan sen! Sen ki; İki gözümden ve canımdan Daha da azizsin. Ey güzel kimse! Candan aziz birşey yoktur. Sen bana; Candan da yüz kere daha azizsin. *** Ey hoca! Yalnız bir dileğimizi yerine getir. Konuşma. Kes sesini. Allah’la aramıza girme. Biz doğru yoldayız. Yalnız sen, Bu yolu eğri görüyorsun. Git... Gözlerini tedavi ettir. Ya da rahat bırak bizi. *** Kalk gel! Hatırımız için gel. dileğimizce bir zorumuzu hallet. Bir testi şarap getir. Ki, vücudumuzun toprağından Testi yapılmadan önce Kana kana testiden içelim. *** Ben öldüğümde; Beni şarap ile yıkayınız. Telkin yerine; Şarap dökünüz mezarıma. Kadehleri ve şarabı öven Şiirler okuyunuz baş ucumda. Eğer, kıyamette Beni bulmak isterseniz; Meyhane kapısının Toprağından koklayınız beni. *** Şarap içmediğin için, Sarhoşlara sövme. Eğer Allah tövbe verirse, Ben sadece Şarap içmemek için tövbe ederim. Sen; Şarap içmemekle övünüyorsun. Ancak; Öyle ayıp işler ediyorsun ki, Şarap onların yanında Yüz kere zemzemle yıkanmıştır. *** O kadar çok, O kadar çok şarap içeyim ki; Beni gömdüklerinde Şarap kokusu gelsin mezarımdan Ziyaretime gelen çakırkeyf dostlar, Yıkılasıya içmiş gibi olsunlar. *** Şarap, şarkılar, çalgıcılar ve ben Bu harap köşede beraberiz Rehin etmişiz canımızı şarap için. Rehin etmişiz gönlümüzü, elbisemizi. Vazgeçmişiz rahmet umudundan, Azap korkusundan... Ve kurtulmuşuz Yel, toprak, ateş, su korkusundan. *** Bu gün, Benim gençlik nöbetimdir, Aşk şarabı içerim. Zira benim mutluluğum bundandır. Acıdır diye kötülemeyiniz, O, hoştur. Onun acılığı, Benim saflığımdandır. *** Ey gönül! Madem ki, senin nasibin Daima kanamak ve Her gün başka durumda olmaktır, Ve ey can! Sonuçta bir gün çıkıp gideceksen, Bu bedende Ne diye geldin? *** Bizim dergahımızda Sahte para geçmez. Süpürge bizim darphanemizi Temiz süpürmüştür. Meyhaneden bir efendi dedi ki; "Şarap içmeye bak. Zira senin dalacağın Sonsuz uyku anında Nice asırlar gelip geçecek." *** Boyun eğeceksin, Doğa kanunları önünde. İşe yaramaz başka bir şey... İnsanların önünde, Gösteriş ve riyadan başka Bir şey fayda etmez... Kül ettim aklın düşünebildiği her şeyi. Lakin; Doğa’nın emirlerine çaresiz kaldım. *** Eğer, bir yabancı Sana vefakarlık ederse Onu akrabadan kabul et. Eğer; akraban sana Vefasızlık ederse Onu düşman kabul et. Eğer, zehir sana Şifa verirse panzehir say. Eğer bal seni hasta ederse Arı soktu kabul et. *** Hiçbir yürek yoktur ki; Senin ayrılığınla kanlar içinde olmasın. İyi gören hiçbir kimse yoktur ki; Sana gönül vermiş olmasın. Senin yüreğinde, Hiçbir kimsenin düşüncesi olmadığı halde, Hiçbir kimse yoktur ki; Senin sevdan ile meşgul Ve Yanıp tutuşmuş olmasın. *** Sen lalenin Nevruz’da yaptığı gibi Fırsatın olursa eğer Lale yanaklı bir dilberle Beraber ol. Kadehi eline al, Sevinç ile şarap iç. Zira hayat; Bir rüzgar darbesi gibi Mavi göğün altında Seni altına alıp Eziverir ansızın. *** Ey Hayyam! İşlediğin günaha Bu kadar hüzne gerek var mı? Gam çekmekten ne umarsın? Günah işlemeyene Tanrı bağışlaması olmaz. Tanrı bağışlaması Günah için gelmiştir. Bir şey yok Üzülecek, korkacak. *** Canan! Ömrümüzün sonunda Vefasız bir aleme ulaşacağız. Nelere sahip olursak olalım, Çok şeyler arayacağız bıraktığımız. Senin yüzün gibi Ay’ı Nereden bulacağım? Doğru söylüyorum, Senin boyun gibi Servi de yoktur alemde. *** Uyuyordum. Rüyamda bir bilgin dedi ki: "Uyku kime ışık saçtı? Kimin sevinç gönlünü açtı? Ölüme benzeyen bir işi yapma. Şarap iç. Zira toprağın altında Uyumaya çok vaktin olacak." *** Şarap kasesini benim elime koy. Zira; Gönlümde hararet var. Ve bu ömür akıp kaçıp gidiyor. Kalk! Talih ve mutluluk Rüya gibi bir sırdır. Kalk! Gençlik ateşi Su gibi akıp gidiyor. *** Ne cehennemi hak ettim, Ne cennete layığım. Benim toprağımı ne ile yoğurduğunu Allah bilir. Fakir, kafir, çirkin, fahişe gibiyim. Ne dinim var ne dünyam. Ne de; Cennet umudum var. *** Benim şarap içmem Keyiften değildir. Ara bozmak, Din ve terbiyeyi terk etmek için de değildir. İsterim ki, Arada bir nefes alayım. Şarap içmem; İşte bu sebepledir. *** Ey candan azizim! Madem ki; Bu cihan seni kederlendiriyor. Madem ki; temiz ruhun Bir gün ansızın teninden ayrılacak, Senin toprağında Çimenler yükselmeden evvel, Gönlünün arzusunca eğlen. Bir çemenzarda otur. *** Eğer; Akıl gözünü açarak bakarsan, En çok emniyette saydığın kimseyi Kendine düşman görürsün. Bu zamanda, özellikle Az dostun olsun. zaman ehliyle, Uzaktan sohbet iyidir. *** Gözünü aç! Birgün canından ayrılacaksın. Hüdanın, Esrar perdesinin arkasına gideceksin. Aşk şarabı iç ki; Nereden geldiğini bilmeyesin. Sarhoş ve neş’eli ol ki, Nereye gideceğini bilmeyesin. *** Ben şarap içerim Muhalifler soldan sağdan; "İçme! Şarap dinin düşmanıdır" derler. Madem ki; Şarabın din düşmanı olduğunu öğrendim, Vallahi içerim, billahi içerim Helaldir düşmanın kanını içmek. *** Hayal sermayesi eksik olan her gönül çaresizdir. her gün; Pişmanlığın ve acımanın Kardeşidir, arkadaşıdır. Endişelerden kurtulmuş, Sevinçli bir gönülden başka Dünyada ne varsa Hepsi üzüntü sebebidir. *** Allah benim yaradılış ruhumu yoğururken Amelimin ne olacağını biliyordu. Bana yakışmayan günahları, Ben onun ilmi, onun rızası ile işliyorum. O halde kıyamet günü Beni cehennemde yakmasının Mantıklı sebebi acaba nedir? *** Ömür geçtikten sonra Acı olmuş, tatlı olmuş Ne önemi var. Can, dudağa geldiğinde Nişabur’da olmuşsun, Belh’te olmuşsun ne farkı var. muhabbet şarabı iç. Çünkü; Benden ve senden sonra ay, hilalden dolunaya, Dolunaydan hilale inip çıkıp duracak. *** Madem ki; Cihanın bütün hallerinden haberdarsınız. Ey gafiller! Dünyanın işvesine aldanmayınız. Ve aziz ömrünüzü Heder etmeyiniz. Haydi! Vakit kaybetmeksizin Muhabbet şarabı içiniz. *** Muazzez arkadaşlarım. Bana gıdayı şaraptan yapınız. Bu kehribar gibi olan yüzümü, Yakut gibi yapınız. Öldüğüm zaman beni Şarap ile yıkayınız. Mümkünse tabutumun tahtasını Asma ağacından yapınız. *** Allah bize Cennetinde şarap vaat etti. İş bu merkezde iken Bu dünyada şarabı Nasıl yasak eder, haram eder? Bir gün, sinir halinde bir arap, Hamza’nın dişi devesine nişan almış ve vurmuş. Bizim peygamberimiz şarabı O araba yasak etmiş. *** Evvela; Benim rızam olmaksızın Dünyaya getirildim. Hayatta; Hayretimden başka bir şeyim artmadı. Sonra yine elimde olmadan Bu dünyadan göçeceğim. Gelmekten, kalmaktan, göçmekten Maksat ne? Hala anlamış değilim. |