Sarıl Rabbinin sıkıca ipine
Akşamın karanlığı,
etrafı sarıyor sinsice Bir dumandan, kefene sarılıyor, gökyüzü gizlice Köşe bucak, her cismin gölgesi, ürkütüyor insanı epeyce Herşeyin yorgun olduğu, anlaşılıyor, ses seda kesilince Ardından, derin bir boşluğa girilir, zifiri karanlık, mezar misali Gözlerin, çakmak çakmak olur da, ararsın, derin soluklu bir eşkali Ruhun darlanıp, tam feveran edecekken, bir an korkuyla, aklına gelir, hani o, sonsuz beka alemi Gerisini, düşünmek bile ürkütür seni, o büyük, mahkeme-i kübra demi Onun için: Daha yaşarken, gaflet uykusundan uyan; sarıl, Rabbinin sıkıca ipine! Rehbere ne gerek? Sadece uy! alemlere Rahmet, Hazreti Peygamberine Göreceksin, ruhun erdemlere ulaşıp, nurlar denizine dalacak Akibetini artık düşünme! Ruhun Rabbine misafir olacak |