TOZ-DEM
Kısacıktı
karşı yolculuklarımız kara ve deniz üzerinde- Şafağın bodrumuna inerken sen, Hançerin ivmesiyle yükselirdim dul pencerelere. Azıcıktı köpük boz denizde ve karada Koyu bir saatin içinden çıkılamadı bir an yine de! Belki gülden kalma bir iz yanağındaki, Eski sabahın sarı gülünden üzerine deli gözünü bıraktığın... Öldüğünde, çekmecemde duran bu göz, incelikle çıkarılacak, bir jiletin enginliğine, Çözülecek gizi O çarpık retinanın, ağ tabakanın... |