BEKLEMEK
taşıl kaygısı kaotik özlem
neydi beklediğimiz ve gelecek olan salt acı sonsuz yeşil sonsuz gelişkin bir orman içinde göllerini nehirlerini çağlayanlarını gök kuşaklarını yitirdiğimiz kara sözcük yokluğun dayattığı doğurgan sözcük: acı bir deniz kızının uçma tutkusu belleğin unutuş çılgınlıklarında bilinmeyen organizmalar dönüştürürken bedenlerimizi duygularımızı ben’imizi çürüyorduk... kaçış yoktu... çıkış da... yeşil maytap patlatan sahte mesihin sözleri yalandı acımasızdı efendilerin belirlediği ölçtüğü biçtiği yaşattığı kendimiz umarsız öte benler=nesneler ağlayın ağlayın ve kanayın yok olduğunuz irin zamanında |