2
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1643
Okunma
İstanbul bugün seni dinliyoum
Sende beni.
Belki haykırırım
Belki salya sümük ağlarım
Belki seninle birlikte sezsizlikte kaybolurum
Kim bilir,
Kenarda rengarenk çiçekler satan
Çiçekçi ablaya sarılırım
kim bilir,
Yoldan geçen yaşlı bir dedenin
Derman kalmayan kollarında
Derman ararım.
Kim billir,
Elinde sıcak çayı getiren
Keder yüklü gözüken çayçıdan
Yükümü azaltsın diye medet umarım.
Ey İstanbul dinle beni bugün
Ben seni dinliyorum
Yollardayım,
Hey taksici kardeş
Kaç yaşlı gözlere aynadan bakıp sessiz kaldın.
Kendi kafanda kimbilir ne hikayelere yazdın.
Yanaklardan süzülen gözyaşları
Hep aynı akar.
Kimi kan döker
Kimi neşe.
Sen seyirci,sen suskun
Ey İstanbul bugün dinle beni
Islanmak ne güzeldir
Yağmur yarış eder bazen,içine yakan kederle
O vücudunu ıslatır ,kader yüreğini
ve bir iskelede bulur insan kendini
denizleri aşmak ister,kendinden kaçmak ister
Yüzlerce insanın içtiği cam bardaktan çay içmek ister.
Belki benim kanatlarım yok ama martılar bugün çok yakınlar bana
Dalgaların sesi,rüzgarın serinliği
gidiyorum
şöyle demli demli bir çay içmeye
belki yanlız ,belki mutsuz , belki.....
Sessiz kalma İstanbul bugün dinle beni
Dalgaların kıyıyla buluştuğu yerdeyim,
Balıkların birer birer oltada dizilişini izliyorum
Kimi ne şanslı oltalar doldu.
Oltalar denize atılıyor,
Yüzümde bir tebessüm,
işte mutluluk ,işte mutluluk..
Köşede bekleyen Pisicik
Karnı tok,bereketli bir gün
Ben seni dinliyorum İstanbul
Ağla istanbul ,ağla
Bağır bağıra bildiğin kadar
Oh,sıcacık demli ,demli
ince belli
çay bardaktaki
sanada yeter banada.....
yüreğimden....
5.0
100% (1)