DİNLE BENİ BUGÜN İSTANBUL
İstanbul bugün seni dinliyoum
Sende beni. Belki haykırırım Belki salya sümük ağlarım Belki seninle birlikte sezsizlikte kaybolurum Kim bilir, Kenarda rengarenk çiçekler satan Çiçekçi ablaya sarılırım kim bilir, Yoldan geçen yaşlı bir dedenin Derman kalmayan kollarında Derman ararım. Kim billir, Elinde sıcak çayı getiren Keder yüklü gözüken çayçıdan Yükümü azaltsın diye medet umarım. Ey İstanbul dinle beni bugün Ben seni dinliyorum Yollardayım, Hey taksici kardeş Kaç yaşlı gözlere aynadan bakıp sessiz kaldın. Kendi kafanda kimbilir ne hikayelere yazdın. Yanaklardan süzülen gözyaşları Hep aynı akar. Kimi kan döker Kimi neşe. Sen seyirci,sen suskun Ey İstanbul bugün dinle beni Islanmak ne güzeldir Yağmur yarış eder bazen,içine yakan kederle O vücudunu ıslatır ,kader yüreğini ve bir iskelede bulur insan kendini denizleri aşmak ister,kendinden kaçmak ister Yüzlerce insanın içtiği cam bardaktan çay içmek ister. Belki benim kanatlarım yok ama martılar bugün çok yakınlar bana Dalgaların sesi,rüzgarın serinliği gidiyorum şöyle demli demli bir çay içmeye belki yanlız ,belki mutsuz , belki..... Sessiz kalma İstanbul bugün dinle beni Dalgaların kıyıyla buluştuğu yerdeyim, Balıkların birer birer oltada dizilişini izliyorum Kimi ne şanslı oltalar doldu. Oltalar denize atılıyor, Yüzümde bir tebessüm, işte mutluluk ,işte mutluluk.. Köşede bekleyen Pisicik Karnı tok,bereketli bir gün Ben seni dinliyorum İstanbul Ağla istanbul ,ağla Bağır bağıra bildiğin kadar Oh,sıcacık demli ,demli ince belli çay bardaktaki sanada yeter banada..... yüreğimden.... |