Diyarbekir
Seni anlatabilmek
seni diyarbekir özgürlüğe kanat çırpan güvercinler misali hangi kalem yazabilir sana risali seni anlatmaya seni kifayetsizdir ne lügât var ne lügâtta söz kelime sığmazsın destana kalem alsam elime surlarında nice nice medenniyet izleri meftun ettin kendine aşık ettin bizleri ne kavimler barındırdın ne dinler seninle taçlandı eyyubi selahaddinler yıllarca yurt edindi seni kavimlerden med ondandırki namına dediler amed uğrunda çekildi nice zahmetler bağrında yetişti ali emiriler, cahit sıtkılar, arif ahmetler mezopotam toprağının sen rana gülü kültür beşiği ortadoğunun tarih kokan eşiği tarihlere şehadet eden camilerin var kimler sana müptela nice hamilerin var ortadoğunun orta yerinde paylaşılmaz gül bahçeli diyarsın çözülemez bir manasın derinde sen uğrunda can verenlere yarsın ne şairler yetiştirdin nice ozanlar gün yüzü görmesinler perçemini bozanlar tarihleri yaşatır taş taş bedenin gözü çıksın diyarbekir seni bedbaht edenin ne sultanlar gördün ne hükümdar ne şahlar payitaht eyleyip taht kurdu padişahlar bereket toprağıdır dicle vadisi seda saldın aleme soran sorana sendeki havadisi fiskayanın tepesinden kırklar dağına bakıp ne güzeldir seyran edip türküler yakıp akar gider dicle suyu sinende insanında insan huyu abı hayat bulur insan hevsel bahçelerine gazi köşke inende diyarların sultanı ey güzel şehir merde ana kucağısın namerde zehir söz bitmezki diyarbekir seni anlatmaya dair dili döndüğünce yazdı seni bu şaşmaz şair |