Bal Kılavuzunun İlahisi
Çarparak senin her şeyden örülmüş duvarına
Dedim bunlar benim lekelerimdir Ey bütün seslerle beni çağıran İçimdeki bu yabancı yağmuru dindir Benle bütünleşiyor çünkü taşıdığım yük Erimezse ne yaparım güneşi bekleyen kalbim Eşyayla günlerim arasında biriken köpük Harfleri değil mi ölüm kelimesinin Açmak için gecenin bütün çeşmelerini Siyah küller artıran kâbus aralığından Geçeyim bir incir ve güvercin uykusuna Geçeyim ötekiyle aynı rüyaya Ben artık yankısıyım kendi sesimin Ağzım kaynayan bir dua kovanı Ve çocukken takındığım vişne küpesi Ayet gibi çınlatıyor kulaklarımı Kırılsın en büyük ayna olan toprak Uykunun kız kardeşi saçlarımı öpmeden Uçayım kan ve köpük saçarak Adınla açılan aşkın penceresinden. |