TUTSAK
TUTSAK
Serseri yelkenli oldum açıklarında. Kapalıydı koyların, kıyıların dalgalı, Sana yaklaşamadım. Çaresizlik içinde dolaştım birçok liman Yanaştım usulca, yabancıydılar, Hiç birinde barınamadım. Aradım her yerde gökyüzü maviliğini, Bulamadım, unutamadım gözlerini. Döndüm dolandım geri geldim. Hava puslu bulutlar ıslak, Sen yine aynı sen suskun ve uzak… Ben yine aynı ben sana muhtaç. Demir attım gizlice açıklarına, Güneş kızıl olmuş ufukta, Masanda balık ve rakı, Bir gurup martı havalandı günün son ışıklarında Gözlerin takılı kaldı ufukta ki kızıla, Kadehini sağlığımıza deyip kaldırdığın an Karar verdim, sokulacağım sessizce uykularına. En doğrusu vazgeçmek demiştin dönerken sırtını Bana da öyle gelmişti Gerçek sanınca rüzgârın sarhoşluğunu… Yakamozla oynaştım bir süre, Yıldızlarla seviştim. Takıldım güneşin ellerine, Ama seninkiler gibi sıcak değildi. Rüzgâr esti dört bir yandan bin bir koku saldı üzerime, Her polende senden sadece bir renk vardı Renk cümbüşüne erişemedim. Döndüm dolandım geri geldim Sildim her ne varsa senden ırak Anıları, içinde sen olmayan hayalleri, Unutmak için, koynumda uyuttuğum tüm bedenleri… Fakat gördüm ki değişen hiçbir şey yok be gülüm, Sen yine aynı sen suskun ve uzak… Ben yine aynı ben. Sana tutsak. Reyhan |
Saygılar.......