tutsagım aşka
aşka sürgün kalmıştı bedenim
sevdaya vurulana kadar gözlerim şimdi yüregim mülteci kampı gibi yasaklar engel baglıyor ellerimi bakışlarım tutsak ezikliginde her saniye adı geçiyor içimden şafagın ışıkları sularla dansı gibi alev alev yanıyor içerimde aşk yoklugu içime vurgunlar gibi düşer siyah kefenine bürünürken gece şimdi yüregimde küskün güller açıyor lime lime oluyorken duygularım sevdigimden ayrı kaldıgım her gece kağıtlar bitiyor yazdıgım şiirlerde sabah ezanlarında vurulurken hasret zincirleri ellerime |
Saygılarımla ve saglıkla kal