BOZKIRDA ÖLÜM
...........Geç kaldım kıyama pişmanım.
...........Uzun yoldan geliyorum perişanım. İsyan ise isyan Ölümse ölüm İşte aşk işte kin Kim demiş ki yüreğim tutmuyor, Nasıl girdiysem Kostantin’e, Nasıl yıktıysam çaresiz putları, Seni de öyle yakar giderim. Kim demişki bir zavallıyım, Gözü kara bir delikanlıyım. Ve sen İstanbul bende Fatih İstersem gemiler yürütürüm karadan, İstersem şehrini yakar giderim. Ne surlar durdurur şanlı güllemi, Ne de mancınık yakar tenimi. İstersem tokadı basar giderim. Kubbene fermanı asar giderim. Ey tıknaz atımın yelesindeki cesur kadın; Şarkın boz tenli çocuğuyum ben. Önüm muamma. Ardım bozkır. Ben henüz Mehmetken, Sen Kostantin, Yanıyorken bu ateş bağrımda, Bahtiyar olamazsın. Ne Roma da gelin, Ne de bir tanrıçasın. Boşuna bunca direnişin, Surlara gizlenmiş bir bakiresin. Sen Şehr –i Sultan, Ben Han –ı Sultan, Bir yanda kara, Bir yanda umman, Sözlerimde Aşk var, Ellerimde Kan. Geç kaldım Kıyama pişmanım. Uzun yoldan geldim perişanım... A.Serkan TOPTAŞ 21.05.2012 |
Ardım bozkır."
ve ana asır muamma
ve tarihe gömülü aşk,
bilinmez belki esmerliğin tasviri
çiğ düşerken, boğazımda düğümlemlenen eksiklik...
Kelimelerinin karşısında kocaman "HAMUŞ" demek yerinde olur ...
Yürek devletinden dökülen kelimelerin daimiyle eyvallah..