BEN BİLİRİM O SUSMALARI...
Susuyorsun değil mi, susuyorsun.
Eğmişsin başını, gözlerin kapalı, Susuyorsun... Ben bilirim o susmaları... Sevdaya düştün mü bir kere, Kor ateş teslim alır seni, Kelepçe vuruldu mu bir kez diline, Dil susar, içine atar söyleyemez sevdiğini. Öylece susarsın, Ben bilirim o susmaları. Gözleri değdiğinde gözlerine, Kör bir kurşun var artık yüreğinde. Acımasızca yakar içini, Kaçmak imkansızdır, kaçamazsın. Öylece susarsın, Ben bilirim o susmaları. İnim inim inleyen bir sevdadır içindeki , Haykıramazsın sevdiğini. Aşkının acısını, duyuramazsın, anlatamazsın, Öylece susarsın, Ben bilirim o susmaları. Gecenin karanlığına karışır sessiz çığlıklar, Ruhunu saran ızdıraplar, Ve olmayan sabahlar, Boğum boğum sarmıştır seni, Öylece susarsın, Ben bilirim o susmaları. Mevsimler gelir geçer, hissetmezsin. Üşürsün sadece, kanın donar, hep üşürsün. Kahpedir geceler sonu gelmez, Yatağın buz gibi, yastığın kokusuz. Düşman olur aynalar, bakamazsın. Ha bir ceset, ha sen, Yaşıyor musun anlayamazsın. Öylece susarsın, Ben bilirim o susmaları. Ellerin titrer kadehi tuttuğun, İçemezsin kan kırmızısı şarabı, İnce ince kanayan yaran güçsüz bırakır seni Dizlerin taşıyamaz olur bedenini. Öylece susarsın, Ben bilirim o susmaları. Sen ki, Nice sevdalar yaşamış sen, Çökersin olduğun yere, işte öyle, Kalırsın öylece, başın önde, suskun, Söyleyemezsin sevdiğini, Susarsın, sonsuza kadar, Öylece susarsın, Ben bilirim o susmaları. İsmail ARIK 22.05.2012 |